Ünlü oyuncu Datça’ya yerleşmişti… ‘Köy hayatı kolay değil’
İstanbul’u terk ederek Datça’ya yerleşen ünlü oyuncu Sarp Levendoğlu, yer aldığı ‘Şampiyonlar-Satrancın Gizemli Taşları’ sinemasının galasında görüntülendi. Köy hayatından bahseden Levendoğlu, Datça’daki hayatını anlattı.
“SAĞLIKLI YAŞIYORUM”
“45 yaşındayım ve daha sağlıklı bir ömür için buradayım. Sabah kalkıyorum, spor yapıyorum. Trafik yok, istediğin her şeyi yapabiliyorsun. Bu, sahiden büyük bir lüks. Datça’da şöhretin bir pahası yok. Değerli otomobillerinizi sergileyebileceğiniz bir bar yok. Restoranlarda herkes rahat. Bu, benim için huzurlu bir ortam.”
“BURADA HAYAT DAHA UCUZ”
Datça’daki ekonomik ömrü öven Levendoğlu, bir esnaf lokantasında spordan sonra dört çeşit yemek için sadece 200 lira ödediğini belirtti. Ayrıyeten Bodrum’daki yüksek fiyatları eleştirerek şöyle konuştu:
“Geçenlerde 14 kişi lahmacun ve ayran yedik, toplamda 1.400 lira harcadık. Bodrum’da birebir menü için bin 500 lira ödendiği söyleniyor. Datça ekonomik bir yer, fırsatçılık yapanlar da burada uzun mühlet tutunamıyor.”
“KÖY HAYATI KOLAY DEĞİL”
Levendoğlu, Datça’da köy ömrünün zorluklarını ve tabiatla iç içe olmanın kıymetini şu sözlerle anlattı:
“Sosyal medyada köy hayatını izleyip geliyorlar, lakin gerçek hayat farklı. Köyde doğalgaz yok, odun kırıp bahçeyle ilgilenmek zorundasınız. Bahçeye yaban domuzları geldiğinde korkmamanız gerekiyor. Böceklerden korkanlar bu hayatta yıpranıyor. Köy hayatının tabiatı bu.”
ÜNLÜLERİN ‘DOĞAL’ HAYATI
İşte kent hayatından sıkılıp soluğu tabiatta alan ünlü isimler…
Her şeyi gerisinde bırakıp İstanbul’u terk etmişti… Ünlü oyuncu için hasat zamanı!
Oyuncu Aslıhan Gürbüz geçtiğimiz yıl sıhhat problemleri nedeniyle setlere orta vermiş ve Ayvalık’a yerleşmişti. Ünlü oyuncu eğitimini aldı ve çiftçilik yapmaya başladı.
Gürbüz, verdiği emeğin karşılığını aldı. Ünlü oyuncu zeytin bahçelerinde geçen günlerini ve hasat sürecini toplumsal medya hesabında paylaştı
Her işle yakından ilgilenen Aslıhan Gürbüz, fabrikaya gidip yağ sırasına girdiği anların da yer aldığı görüntüye “Bu da bir emek” notunu düştü.
Ünlü oyuncu İstanbul’dan taşınma kararını da şu sözlerle anlatmıştı:
“Yeşili-maviyi, suyu-gökyüzünü, ağacı-çiçeği, kuşu-yosunu görmeyi çok seviyorum. Uyandığımda karşı meskeni değil bir ağacı görmeyi, meskenden çıkınca AVM’ye değil, patikaya uğramayı çok seviyorum. Yani doğayı çok seviyorum, neresi olduğu önemli değil, görüyor ve seviyorsan cennettesin. Koruyor ve hürmet duyuyorsan cennetlik…”
‘HER ŞEYİ BİZ YAPTIK’
Oyuncu Berkay Hardal 2019 yılında meslektaşı Dilan Telkök ile nikah masasına oturmuştu. Çiftin birinci bebekleri Noyan, geçtiğimiz eylül ayında dünyaya geldi. Doğuma günler kala meskeni yine dekore eden Dilan Telkök, üç kişilik yeni hayatının fotoğrafları sık sık toplumsal medya hesabında paylaşıyor. Telkök, bahçe içindeki konutlarıyla ilgili sorulara da cevap veriyor.
Ünlü çift, pandemi periyodunda İstabul’u terk edip Muğla Köyceğiz’e yerleşti. Arsa satın alan ikili, hayallerindeki meskeni yaptırdı.
7 oda, 1 salon ve 3 banyodan oluşan konut, kent merkezinden uzak yeşillikler içinde…
İnşaat kademesini da yakından takip eden Berkay Hardal ile Dilan Telkök, meskenlerini hem ömür alanı hem de işyeri olabilecek formda tasarlamış…
Telkök meskenin imal kademesini şöyle anlatmıştı:
‘Bir yer satın aldığında istediğin üzere olmuyor, biz burayı kendi planımıza nazaran tasarladık. Her ayrıntısı başka ayrı düşündük. ‘Nasıl kullanabiliriz’ onun üzerine durduk. Aldığımız konutta çok fazla değişiklik yapamıyorsun. Çok fazla emek ve vakit harcadık. Fikir alışverişi yaptık. Sonunda da bu türlü bir konut ortaya çıktı.’
Bahçeye bakan mutfakta alışılmışın dışında yatay pencere kullanılmış…
Ahşap ve beyaz renklerin hakim olduğu mutfak yerden tavana uzanan aydınlatmalı cam dolaplarla tamamlanmış.
Dört bir taraftan ışık alan mutfağın ortasında tezgah olarak da kullanmaya uygun büyük bir yemek masası var.
Evin yüksek tavanlı salon kısmında da pastel renkler tercih edilmiş.
Duvarların renkleri, mobilya tercihleri ve dekoratif nesneler birbiriyle ahenk içinde.
Salonun ortasında yer alan koyu kahverengi oval yemek masası ortamı hareketlendirmiş.
Doğal yaşama kıymet veren çift, bahçenin her tarafına meyve ağaçları, minik çamlar ve rengarenk güller dikmiş…
Bahçenin bir köşesinde iki kişilik oturma alanı var.
?
SAHNE IŞIKLARI DA YOK DEĞERLİ GÖSTERİLER DA
Sahne gösterileri ile dikkatleri üzerine çeken Edis, konser için Denizli’ye gitti. Fırsatı kıymetlendiren müzikçi, konserden önce köyü Uşak’ı da ziyaret etti.
Sokakları traktörle gezen müzikçi o anları “Uşak… Köyümde online’ım” notu ile Instagram’da paylaştı.
‘KÖYÜME GERİ DÖNDÜM’
Bir müddettir ekranlardan uzak olan Cengiz Kurtoğlu, Instagram sayfasında yaptığı paylaşımla başları karıştırdı.
Köyüne geri döndüğünü söyleyen Kurtoğlu, “Bu benim el yazım. Bundan sonra ne düşmanım olsun, ne de dostum. C.K.” yazılı fotoğrafı takipçileri ile paylaştı.
1959 Artvin, Arhavi doğumlu olan Cengiz Kurtoğlu daha evvel de “Hayatımın sinema olmasına müsaade vermem. Kimse beni oynayamaz” açıklaması ile dikkat çekmişti.
Cengiz Kurtoğlu bu fotoğrafı ‘Arhavim baba ocağım’ notuyla paylaşmıştı…
Cengiz Kurtoğlu kısa bir mühlet sonra paylaşımını sildi.
BOZBURUN MACERASI BiTTi
Katıldığı modellik yarışında birinci seçilen ve şöhret kapısını aralayan Tarık Tarcan, 90’lı yılların en tanınan isimlerinden biriydi. Tarcan, 30 yıl evvel İstanbul’u terk ederek Antalya’ya yerleşti. Vakit zaman kararıyla ilgili pişmanlık yaşadığını söyleyen Tarık Tarcan, yaz aylarını ise Marmaris’teki meskeninde geçiriyordu.
15 yıldır sahibi olduğu konutu devreden Tarık Tarcan, Bozburun defterini kapattı.
Tarcan, kararını toplumsal medya hesabından duyurdu:
“15 yıldır çoğunlukla yazları 5 ay yaşadığım Bozburun hayatım artık meskenimi bölüm etmemle sonlandı. Mutlu-mutsuz anılarım dünlerde kaldı…Teşekkür ederim herkese, her şeye…”
Tarık Tarcan verdiği bir röportajda ‘Bozburun’da bir gününüz nasıl geçiyor?’ sorusuna şu cevabı vermişti:
“Sabah uyanır kahvaltı yapar ve iktisat haberlerini izlerim. Öğle 11 üzere köy kahvesine giderim. Her gün bir sabah bir de akşam olmak üzere Türk kahvesi içerim. 8 metrelik küçük bir yelkenlim var, denize çıkarım. Akabinde meskenle uğraşırım. Akşam da kahveye son sefer uğrar ve oradan konuta geçer yıldızları izlerim.”
TULUM GİYDİ, ÇAPA YAPTI
Doğa tutkusuyla bilinen Neslihan Atagül, ışıltılı kıyafetlerini bir kenara bıraktı; elinde eldiven üstünde tulumu ile bahçeye girdi.
Evinin bahçesini tarlaya dönüştüren oyuncu, yeni tohumları ekmeden evvel çapa yaptı.
Kendisine eşlik eden köpekleri ile birlikte bahçe sulayan Atagül, imgeleri “Toprak işi bizden sorulur” notu ile toplumsal medya hesabında paylaştı.
Neslihan Atagül’ün paylaşımı 20 saatte 400 bin izlendi.
RENKLİ DÜNYAYI BIRAKIP SİVAS’IN KÖYÜNE TAŞINDI
1980 ve 1990’lı yıllarda yer aldığı sinema ve defilelerle isminden sıkça kelam ettiren Engin Koç şöhretin doruğunda her şeyi geride bırakıp kendine diğer bir yol çizmişti.
2011 yılında Pınar Kavrak ile hayatını birleştiren Koç, kısa müddet sonra da oğlu Burak’ı kucağına almıştı.
Uzun vakittir sakin bir hayat yaşayan ünlü isim memleketi Sivas’a bir köy konutu yaptırdı. Aradığı huzuru burada bulan Koç, ‘ Şu anda emekli hayatı yaşıyorum. Köye bir mesken yaptırdık onunla ilgileniyorum.’ dedi.
Sebze meyve yetiştirmek istediğini de söyleyen eski model, ‘Sivas’tayız… Her tarafı yeşil, sakin bir yer. İstanbul’da da olabilirsiniz fakat sıkıldığınız vakit buralara gelebilirsiniz. Herkese köy hayatını tavsiye ederim. Öğrenebilirsem zerzevat, meyvemi de kendim yetiştireceğim. Köye karşı bir ilgim vardı, bu türlü bir fırsat geldi değerlendirdim.’ sözlerini kullandı.
Televizyon dünyasından uzak olan Koç, ‘Köydeki sakinlik ve huzur beni keyifli ediyor. Benim fazla malda, parada pulda gözüm olmadı. Allah bana yettiği kadar verdi. Sıhhatimiz yerinde olsun kâfi. Eşimle çocuğumla hoş bir hayat yaşıyorum.’ dedi.
HOBİSİ İŞİ OLDU
‘Deli Yürek’, ‘Ekmek Teknesi’ ve ‘Geniş Aile’ üzere unutulmaz dizilerde rol alan Mehtap Bayri, zeytinyağı üreticisi oldu. Çiftçilik dokümanı alan oyuncu, hobisini ticarete çevirdi.
Yaklaşık 4 yıl evvel Muğla-Yeşilyurt’ta yayla konutu alan Mehtap Bayri, zeytin yetiştiriciliğine başladı.
İlk iş çiftçi dokümanı alan ünlü oyuncu, ‘Memecik zeytinin ününü tüm dünyaya duyuracağız’ kelamlarıyla kolları sıvadı.
Kısa müddette tezini gerçekleştiren Bayri, katıldığı müsabakada ‘kalite ödülü’ aldı. Hislerini lisana getiren oyuncu ‘Çiftçiyim artık. Evrakımı de aldım. Toprak beni besliyor. Doğayı sevmiyorum, aşığım. Çiftçilik çok emek isteyen bir iş. Bütün çiftçileri ellerinden, o koca yüreklerinden öpüyorum” dedi.
Bir yandan dizi projelerine devam eden oyuncu toplumsal medya hesabından mahsullerini paylaştı.
ÜNLÜ MODEL ŞİMDİDEN KOLLARI SIVADI… PİJAMA TERLİKLE BAHÇE BELLEDİ!
Manken Tuğba Özay kolları sıvadı bahçeye girdi. Yeni döneme hazırlık yapan Özay’ın fotoğrafları büyük ilgi gördü.
Yıllar evvel Antalya Manavgat’ta çiftlik alan Tuğba Özay, 2021 yılında çıkan büyük yangında bahçesinin yarsını kaybetmişti.
Gözyaşları içinde yardım isteyen Özay yaralarını sardı. Büyük emek verip, çiftliğini tekrar inşa etti.
Doğaya ve hayvanlara olan sevgisiyle bilinen ünlü model yeni dönem öncesi zerzevat yetiştirmek için hazırlıklara başladı.
Kendine küçük bir sera yaptıran Özay, evvel tarım yapacağı alanı temizleyip, kazdı sonra da gübreledi.
Bir mühlet bekleyen ünlü model eline tırmık alıp etrafı düzgünce topladı.
Ata tohumuna değer veren Özay yapacağı süreci de şu sözlerle anlattı:
Ben böyleyim işte… Bazen yataktan kalktığım üzere pijamalarımla bahçeye çıkar o an aklıma iyisi yaparım. Uzunca bir müddettir bahçemizde küçük bir sera yapmak istiyordum. Serayı kurdurdum ve geçtiğimiz günlerde de toprağını kazdım , temizledim , gübreledim, havalandırmaya bıraktım. Cet tohumuna çok değer veriyorum ve gerçek cet tohumu üreten yerleri takip ediyor destekliyorum. Onlardan ilham alıyorum, örnek oluyorlar bana… Toprak bizim anamız, varlığımızın ve sürekliliğimizin sebebi toprak… Toprakla güzel geçinmek , yeterli anlaşmak gerek… Toprağa olan ilgim giderek artıyor. Elimde birazcık cet tohumlarım var ve onları ekmek için sabırsızlanıyorum. Ve sonucu çok merak ediyorum. Hem kendi araştırmalarım hem büyüklerden öğrendiklerimle toprak ile daha da içselleşeceğim.. Sizin de teklifleriniz olursa paylaşın lütfen. Lakin benim size teklifim toprağınız varsa satmayın! Ekin, biçin, üretin. Konutunuzun balkonunda saksıda bile üretin. Birileri için değil , kendiniz için üretin… İnsanın kendi emeğinin karşılığını alması memnunluk verici. Bu ortada cet tohumu biriktirmeye başladım .. Benim için altından bedelli şu an cet tohumu.
YILLAR EVVEL İSTANBUL’U TERK EDİP BODRUM’A YERLEŞMİŞTİ… ALP KIRŞAN MEMLEKETİNE DÖNDÜ
2014 yılında Zeynep Kırşan ile nikah masasına oturan Alp Kırşan, ekranlara orta vermekle kalmadı; uzun mühlet yaşadığı İstanbul’a da veda etti.
Kırşan, 2013 yılında her şeyi arkasında bırakarak ailesi ile birlikte Bodrum’a yerleşti. 10 yıl Bodrum, bir yıl da Antalya’da yaşayan çift son olarak Alp Kırşan’ın memleketi İzmir’de karar kıldı.
Çift, Karşıyaka’ya taşınmadan evvel satın aldıkları konutu baştan sona restore ettirdi.
Alp Kırşan, bahçe içindeki tek katlı müstakil konutun her ayrıntısıyla birebir ilgilendi.
Eşinin hayallerindeki meskeni yaratmakta kararlı olan Alp Kırşan, duvar renklerinden, mutfak dolaplarına kadar her şeyi Zeynep Kırşan’ın zevkine nazaran tercih etti.
Evin genelinde pastel renkler hakim. Duvarlardaki ahşap profiller birinci bakışta göze çarpan ayrıntılardan…
Mutfak kısmındaki eski dolaplar yerini duvardan duvara uzanan yeşil dolaplara bırakmış.
Çift, oturma alanında konforlu olduğu her halinden muhakkak olan özel tasarım bir koltuk kullanmış.
Duvarları, tablolar ve aile fotoğrafları süslüyor.
Efe ve Ata’nın odasında iki kardeşe uygun olarak ranza tercih edilirken, dolap rengi olarak beyaz kullanılmış.
Çiftin yatak odası da dönüşümden hissesine düşeni almış. Konutun genelinde olduğu üzere bu odanın duvarları da krem rengi. Yatağın her iki başında ise lacivert ahşap paneller yer alıyor.
Zeynep Kırşan konutun son hali için “Hayal ettiğimin de ötesinde; hiç bi kadar hayal etmemiştim. İnanılmaz keyifli oldum” diyor…
ÇANAKKALE’DE YENİ HAYAT
2000’li yılların başında izleyici ile buluşan Avrupa Yakası dizisiyle şöhrete kavuşan Bülent Polat, setlere orta verdi. Polat, eşi ve iki çocuğuyla birlikte Çanakkale’ye yerleşti.
Organik tarımla ilgilenmeye başlayan Bülent Polat, eşiyle birlikte yıllar evvel aldıkları tarlayı çiftliğe çevirdi.
Bülent Polat, hayallerini de tek tek anlattı:
“Burası Karderesi. Burayı 1,5 yıl evvel aldık. Tarladan çiftliğe dönüşecek burası. Her bir metrekaresinde, her bir dönümünde alın terim var. Kendi ellerimle ördüm burayı. Burada kuzular olacak… Tavşanlar olacak… Ekilecek, biçilecek… His ile Bülent Polat’ın çiftliği olacak.”
Geçtiğimiz aylarda birinci hasatlarını alan çift, fotoğrafları paylaşmayı ihmal etmedi:
“Turp, pazı, ıspanak, dereotu, roka… Kışlıklardan soframıza yetişenler olmuştu. Toprağımızın birinci eserleri.”
İşletmeciliğini üstlendiği küçük butik bir de restoran açan oyuncu, soğuk hava öncesi hazırlıklarına başladı. Kış için odun kesen Bülent Polat, o anları toplumsal medya hesabından paylaştı.
ZEYTİNLER KENDİ BAHÇEMDEN
Yaşadığı sıhhat sıkıntıları nedeniyle bir müddet ekrana orta verip Ayvalık’a yerleşen Aslıhan Gürbüz sıkıntı günleri atlattı.
Doğa ile iç içe bir yaşan süren ünlü oyuncu bahçesindeki zeytinlerin hasadını yaptı.
Sosyal medya paylaşımlarıyla takipçilerine özel hayatına dair bilgiler veren hoş oyuncu kolları sıvadı zeytin topladı.
Tek tek zeytinleri kısmından toplayan Gürbüz, kırma zeytin için hazırlık yaptı.
Eğlenceli anları kareleyen ünlü oyuncu, ‘Kırma zeytin yapacağım. Kendi zeytin ağaçlarımdan hem de’ iletisini paylaştı.
Gürbüz’e dostları da yardım etti.
Ünlü oyuncu İstanbul’dan taşınma kararını da şu sözlerle anlatmıştı:
“Yeşili-maviyi, suyu-gökyüzünü, ağacı-çiçeği, kuşu-yosunu görmeyi çok seviyorum. Uyandığımda karşı meskeni değil bir ağacı görmeyi, meskenden çıkınca AVM’ye değil, patikaya uğramayı çok seviyorum. Yani doğayı çok seviyorum, neresi olduğu önemli değil, görüyor ve seviyorsan cennettesin. Koruyor ve hürmet duyuyorsan cennetlik…”
İSTANBUL’DAN KAÇTIM!
Bahadır Tatlıöz, eşi Yasemin Tatlıöz’le birlikte Bodrum’a yerleşti. Müzikçi, İstanbul’dan neden taşındığını toplumsal medyadaki takipçileriyle paylaştı.
“İstanbul’dan kaçtım! Zira çok hassas bir ruh halim var. Aksiliklerden çok etkileniyorum. Üzgün ve naif insanları sömüren, hırslı ve saldırgan insanların bir ortada yaşadığı bir kent İstanbul.”
“Nerede miyiz artık? Gümüşlük’e yerleştik. Bir adımda bahçeye, 10 adımda denize varıyor ayağım. En azından toprağa basıyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın, bu bir vazgeçiş değil. Daha güçlü bir başlangıcın birinci adımları.”
CEYLAN’IN KÖY HAYATI
Doğadan bir türlü vazgeçemeyen müzikçi Ceylan Ertem, hayallerini gerçekleştirerek köye taşınmıştı. Meskeninin tadilatı ve dekorasyonu ile yakından ilgilenen Ertem, kendine yeni bir de çalışma ortamı yarattı.
Ceylan Ertem, kış bahçesi olarak kullanılan alanı stüdyoya çevirdi.
Ünlü müzikçi yaptığı değişikliğin fotoğraflarını toplumsal medya hesabında takipçileri ile paylaştı.
“Bugünün işi; yeni taşındığım meskenin kış bahçesini, mesken stüdyosu haline getirmekti. Mikrofonlar, enstrumanlar, incik boncuk, defterler kalemler, kablolar, ödüllerimin bir kısmı ve fotoğraf makinelerimi dizmiş olmanın rahatlığı…Yoruldum ancak değdi. Artık burada yeni albüm müzikleri, öteki kayıtlar hatta hayalim Duyuyor Musun? çekimleri… Karda farklı baharda başka hoş olacağını düşünüyorum. Birinci günüm uğurlu olsun”
Yeşilliğin ortasında
Ceylan Ertem köpekleri ile birlikte yaşadığı mükemmel konutundan fotoğrafları vakit zaman Instagram sayfasında paylaşıyor.
Devasa camlara sahip taş konutta bütün eşyalar konforu ön planda tutarak seçilmiş… Dekorasyonda kırmızı ve turuncu başta olmak üzere canlı renkler hakim.
Duvarlara pozisyonlandırılmış raflarda Ertem’in kitapları, sevdiği albüm ve plaklar yer alıyor.
Geniş bir bahçeye sahip olan konutun etrafı çam başta olmak üzere sayısız ağaç ile çevrili…
Ceylan Ertem’in bilgisayarının yer aldığı çalışma masası da bu bahçeye bakıyor.
Eskiye olan hasretini her fırsatta lisana getiren müzikçi, ısınmayı ise kurduğu soba ile sağlıyor.
DOĞA TUTKUSU AİLEDEN MİRASMIŞ
İstanbul sosyetesinin ünlü isimlerinden Neslihan Kozanoğlu, yıllar evvel Çatalca’da çiftlik satın aldı. Her fırsatta tabiata olan tutkusundan bahseden Kozanoğlu, vaktinin birçoklarını bu çiftlikte geçirmeye başladı.
Yıllardır organik tarım ile uğraşan Kozanoğlu’nun çiftliği bir devir Kanal D’nin efsaneleşen dizisi Aşk-ı Memnu’ya da mesken sahipliği yaptı.
Neslihan Kozanoğlu, geniş bir bahçe içerisinde yer alan ve hiçbir ayrıntının unutulmadığı çiftlik konutunun fotoğraflarını Instagram sayfasında yayınlıyor.
Kendi meyve ve sebzesini yetiştiren, çiftliğin işleriyle meşgul olan ve hayvancılıkla uğraşan Kozanoğlu’nun bu tutkusu aslında aileden miras!
Zaman vakit çocukluk fotoğraflarını da takipçileri ile paylaşan Neslihan Kozanoğlu, son olarak traktör üzerindeki pozuna “Yıllar öncesinden ne olacağım belliymiş” notunu düştü.
Takipçileri fotoğrafın altına ‘yok artık’, ‘inanılmaz’, ‘adam olacak çocuk’ yorumlarını yaptılar.
Lüks çiftlik konutu pandemi devrinde Neslihan Kozanoğlu’nun neredeyse sığınağı olmuştu…
ŞEHRİ GERİDE BIRAKTI
Başak Sayan 2014’te Murat Vardal ile nikah masasına oturmuş, 2016’da ikizleri Ares ve Milan dünyaya gelmişti. Çift koronavirüs salgını başladıktan sonra çocuklarıyla birlikte tedbir olarak Şile’deki yazlıklarına taşındı.
Sayan “Ormanlık bir alanda kendi başımıza geçinmeye, organik bir hayat sürdürmeye çalışıyoruz. İşlerimiz için kısa müddetliğine merkezdeki konutumuza gelip dönüyoruz. Sessiz sakin, keyifli bir sistem kurduk” dedi.
ORGANİK TARIMA BAŞLADI
İbrahim Çelikkol, İzmit’teki çiftliğinde organik tarıma başladı.
Gerekli materyalleri temin eden ünlü oyuncu, 3 kişiyi de yanında işe aldı. Çelikkol, yakında ürettiği organik eserleri satışa çıkaracak.
‘AVUÇ KADAR BAHÇE BİZE YETİYOR’
Özge Borak, organik tarıma merak sardı.
Bahçeye kavun eken, domatesleri kısmından toplayan Borak; çektiği fotoğrafları da toplumsal medya hesabında takipçileri ile paylaştı. “Bir süre bağdır, bahçedir çok duyarsınız benden. Sebzeyi, meyveyi kolundan kendin koparıp yemek gibisi yok. Hele ki kendi bahçenden olunca daha bir başka. Öyle dönümlerce bahçemiz yok, avuç içi kadar ancak bize yetiyor.”
KAMERALARDAN UZAK…
90’lı yılların efsane isimlerinden Pınar Aylin, 1999 yılında evlendiği Mert Tokatlıoğlu’ndan 2008 yılında boşanmıştı.
Maya isminde bir kızı olan Aylin, 2014 yılında Süleyman Erbaykent ile nikah masasına oturdu. Yıllar evvel İstanbul’u terk eden, kameralardan uzaklaşm Pınar Aylin, eşi ve kızı ile birlikte kendisine memleketi İzmir’de yepisyeni bir hayat kurdu. Boş vakitlerinde bahçe ile ilgilenen Pınar Aylin, çektiği fotoğrafları da Instagram sayfasında takipçileri ile paylaşıyor.
Güzel oyuncu daha evvel Ayvalık’a bağlı Küçükköy’den tarihi bir konak aldığı haberleriyle gündeme gelmişti. Biricik başında yemenisi, üzerinde şalvarıyla zeytin toplarken çektirdiği fotoğrafları da toplumsal medyada paylaştı
‘SAĞLIKLI ESERLER TÜKETİYORUM’
Oyuncu Gizem Karaca 2017 yılında Kemal Ekmekçi ile nikah masasına oturmuş ve İzmir’e yerleşmişti…
Gizem Karaca, kendisini bahçe işlerine verdi. Organik tarıma başlayan Karaca, “Hem sağlıklı eserler tüketiyorum, hem de bahçe ile uğraşarak vakit geçiriyorum” dedi.
‘HER ŞEY BİR OYUNDU’
Merve İldeniz de bir vakitler podyumun en beğenilen modellerinden biriydi.
Öyle ki günde birkaç defileye çıkardı. Lakin onun hayali değişikti. “İstanbul beni her vakit boğuyordu. Kirlendiğimi hissetmeyebaşlamıştım. Her şey bir oyundu. Bu oyunu daha fazla oynamak istemedim” diyen İldeniz de büyük kente veda edip köye yerleşti.
DOĞA İLE İÇ İÇE
90’lı yılların tanınan müzikçisi Ege, Bodrum Güvercinlik’te kendisi için ağaçtan konut yaptırdı.
Ege yeni hayatıyla ilgili olarak “Şehir gürültüsünden uzak tek başıma ormanın içine yaşamayı seçtim. İnternetim yok, karışıklık yok, hengame yok. Bodrum’da haftanın 3 günü sahneye çıkıyorum. Market gereksinimini görüp konutuma geliyorum. Tabiat ile iç içe yaşamak bana huzur veriyor” dedi.
MARKET ALIŞVERİŞİ BİTTİ
Yılmaz Erdoğan birçok kişinin hayali olan organik hayatı gerçeğe dönüştürdü.
Birkaç yıl evvel satın alıp yerleştiği Köyceğiz’de organik tarım yapan Erdoğan, market alışverişine son verdi.
O BİR TESCİLLİ GÜZEL
1982 yılında hem Türkiye hem de Avrupa Hoşu seçilen Nazlı Deniz Kuruoğlu hayatını Kuşadası’ndaki Caferli köyünde sürdürüyor.
Bir butik otel işleten Kuruoğlu, yeri geliyor fırında ekmek pişiriyor, yeri geliyor reçel kaynatıyor. Sözün tam manasıyla köy hayatı yaşıyor. Kuruoğlu, doğayı müdafaaya yönelik etkinliklerde de faal olarak misyon alıyor.
ÇİFTLİĞİN KAPISINA KİLİT VURDU
Yıllar evvel İstanbul’la vedalaşarak Milas’a yerleşen ve köy hayatı yaşamaya başlayan ünlü rock’çı Hasret Tekin, çiftliğinin kapısına kilit vurdu.
Özlem Tekin’in aylardır uğramadığı meskeni bakımsız haliyle objektife yansıdı.
Tekin’in nereye gittiği bilinmezken, köyde yaşayanların müzikçiyi merak ettiği öğrenildi.(Umut ÜNVER)
Maddi düşünceler nedeniyle
Bu haberler üzerine Hasret Tekin’in yakın etrafına ulaşan magazin muharriri Onur Akay, ünlü müzikçinin sıhhat durumunun yeterli olduğu ancak maddi meşakkatler nedeniyle çiftliğine kilit vurmak zorunda kaldığı bilgisine ulaştı. Tekin uzun vakittir Bodrum Gündoğan’da annesiyle birlikte yaşıyor.
