İşgal altındaki Batı Şeria’nın Tulkarem kentini kuşatan İsrail ordusu, kuşattıkları bir konutta yaşayanlar teslim olma daveti yaptı ve iki kişiyi tutukladı.
Batı Şeria’daki baskın ve taarruzlarını düzenleyen İsrail ordusu ile Filistin’deki El Kudüs Tugayları ortasında çatışmaların başladığı bildirildi. El Kudüs Tugayları, İsrail piyade gücüyle çatışmaya girdiğini ve “teyit edilmiş kayıplar” olduğunu söyledi.
Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, İsrail güçlerinin, işgal altındaki Batı Şeria’daki El-Halil bölgesinin güneyinde bulunan Fawwar mülteci kampına baskın düzenlediği bildirildi.
https://twitter.com/yaffa_ps/status/1885056269528006777
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’daki Cenin kentinde başlattığı operasyona Tulkarem kentinde devam etti.
Al Jazeera’da yer alan habere nazaran, İsrail ordusu gece saatlerinde Tulkarem’in güneyindeki mahallelerdeki meskenleri Thabet Devlet Hastanesini kuşattı.
https://twitter.com/livequds/status/1885106150527381814
Filistin Sıhhat Bakanlığının açıklamasına nazaran, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği akınlarda 2 Filistinli hayatını yitirdi, 3 kişi de yaralandı.
Askerler öldürülen Filistinlilerin naaşına el koydu.
Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada da İsrail askerlerinin esir takasında özgür bırakılan Filistinlileri karşılamak için Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevi önüne gelen kümeye müdahale ettiği belirtildi.
Açıklamada, Kızılay takımların akınlarda yaralanan 61 şahsa olay yerinde müdahale ettiği tabir edildi.
İsrail’in ABD’nin dayanağıyla, Gazze Şeridi’ne akın başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve hücumlarda artış yaşanıyor.Söz konusu devirde Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te, İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasp eden İsraillilerin ataklarında 880 Filistinli hayatını kaybetti.
Amerikalı hekimler, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüşmelerinin akabinde BM’deki gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Chicago’da acil hekimi olan Filistin asıllı Dr. Thaer Ahmad, Ocak 2024’te Nasır Hastanesi’nde vazife yaptığını anlattı.
Ahmad, sıhhat çalışanlarının öldürülmesinin “normalleştirildiğini” belirterek, “Bu yalnızca Gazze için değil, tüm dünya için bir sorun teşkil edecek.” ihtarında bulundu.
Beyaz doktor önlüğü giymenin bile Gazze’de kimseyi vefattan koruyamadığına işaret eden Ahmad, Gazze’de yalnızca sıhhat sisteminin değil, sıhhat çalışanlarının da gaye alındığını ve öldürüldüğünü tabir etti.
Ahmad, İsrail’in alıkoyduğu Filistinli doktor Ebu Safiyye’nin her şeyini kaybettiğini, kendi elleriyle çocuğunu gömdüğünü lakin buna karşın misyonunu bırakmadığını, ivedilikle hür bırakılması gerektiğini vurguladı.
“ULUSLARARASI İNSANCIL HUKUK VE İNSAN HAKLARI, GAZZE’NİN KIYILARINDA FONKSİYONSUZ HALE GELİYOR”
Gazze’de tankların ya da askeri birliklerin bulunmamasının daha fazla insanın ölmeyeceği manasına gelmediğine işaret eden Ahmad, gerekli tıbbi gereçler sağlanmaması halinde çok sayıda kişinin öleceği ihtarını yaptı.
Ahmad, ateşkes süreci çerçevesinde tıbbi tahliyeler için bir düzeneğin inşa edilmesinin planladığını lakin bu sürecin gerçekleşmediğini söz etti.
Katliamın nasıl sürdüğüne ait değerlendirmesini aktaran Ahmad, “On yıllardır Filistinlilere insan muamelesi yapılmıyor. Çocuklarımız da çocuk olarak görülmüyor. Bu yüzden Gazze ve Batı Şeria’da gördüğümüz fecî şeylere şahit olmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.
Ahmad, “Uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları, Gazze’nin kıyılarında fonksiyonsuz hale geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“GAZZE’DE GÖRDÜKLERİMİN EŞİ GİBİSİ YOK”
Stanford Üniversite Hastanesi’nde acil hekimi olarak vazife yapan Dr. Ayesha Khan ise “Dünyada tahminen de 30’dan fazla bölgede misyon yaptım. Gazze’de gördüklerimin eşi gibisi yok.” dedi.
Hastaneye gelen hastaları hiç unutamayacağını aktaran Khan, kendisi için en vurucu konunun ise çocukların durumu olduğunu lisana getirdi.
Khan, 5-6 yaşlarında çocukların silahla yaralanma ve patlayıcı sonucu meydana gelen yaralanmalarla hastaneye geldiğini kaydetti.
Gazze’ye bomba düşmese bile çocukların açlıktan ölebileceği ikazında bulunan Khan, güvenlik kısıtlımalarının çocukların tahliyesini zorlaştırdığını, birçoklarının birlikte tahliye edeceği ebeveyninin bulunmadığını söyledi.
“ACİLEN 2500 ÇOCUĞUN TAHLİYE EDİLMESİ GEREKİYOR”
Khan, “Acilen 2500 çocuğun tahliye edilmesi gerekiyor. Yoksa birkaç hafta içinde ölecekler, onların tahliyesini yüretecek bir sistem de yok.” dedi.
Tahliye edilenlerin dönme imkanının olup olmadığının da muhakkak olmadığına işaret eden Khan, “Sağlık sisteminde kaos yaratmak vefatları yüzde 30 artırır. Karışıklık, belirsizlik ve kaos yaratarak yüzde 30 daha tesirli bir mevt makinası yaratmış olursunuz.” formunda konuştu.
Khan, merkezi bir sistem oluşturulması ve İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Uyum Ünitesi’nin (COGAT) yazılı olarak Gazze’ye girebilecek tıbbi gereçleri belirlemesi gerektiğini lisana getirdi.
Dünyanın her yerinde çatışma bölgesinde misyon yapan hekimlerin “kahraman” ilan edildiğini, lakin Gazze için bu durumun geçerli olmadığını, kendilerinin ABD’de de olmak üzere çok sayıda kısıtlamayla karşılaştığını söyledi. Khan, kendisinden sonra Gazze’ye giden doktor heyetlerinin yüzde 50’sinin alıkoyulduğunu bildirdi.
“HER 20 SIHHAT ÇALIŞANINDAN 1’İ ÖLDÜRÜLDÜ”
Travma ve kritik bakım cerrahı Dr. Feroze Sidhwa ise “Hayatımda hiç Gazze üzere bir yer görmedim. Yapılanlar çok dramatik.” dedi.
Hastane sisteminin direkt gaye alındığını, her bir hastaneneye akın düzenlendiğini söz eden Sidhwa, Avrupa Hastanesi’nde vazife yaptığı periyotta 250 hasta bulunduğunu, bunların yarısının küçük çocuklar olduğunu tabir etti.
Sidhwa, çok büyük gereksinimler karşısında kapasitenin çok düşük olduğunu, bu nedenle tıbbi tahliyelerin ehemmiyetinin altını çizdiklerini söyledi.
Gazze’de her 20 sıhhat çalışanından 1’inin öldürüldüğünü tabir eden Sidhwa, “Sadece hastaneler değil, tıpkı vakitte beşeri sermaye ve insan kaynakları da yok ediliyor.” diye konuştu.
Sidhwa, öldürülen hekimlerin Gazze’nin en tecrübeli hekimleri ortasında yer aldığını anımsatarak, öldürülmeyenlerin de ya kaçmak zorunda bırakıldığını ya da İsrail hapishanelerine atıldığını lisana getirdi.
“HİÇBİR ÇOCUĞUN BAŞINDA MERMİ OLMAMALI”
Acil tabibi Dr. Mahmooda ”Mimi” Syed de Guterres’in Filistinli doktor Ebu Safiyye’nin durumu ve tıbbi tahliyelerin kolaylaştırılmasına odaklanacağı kelamı verdiğini aktardı.
Guterres’in Gazze’yi “çocuk mezarı” olarak tanımladığını hatırlatan Syed, “Biz de tam olarak buna şahit olduk. Durum çok fecî.” değerlendirmesinde bulundu.
Syed, başından silahla vurulan çocukları neredeyse hiçbir gerekli tıbbi gereç olmadan tedavi etmeye çalıştığını belirterek, “Hiçbir çocuğun başında mermi olmamalı.” vurgusunu yaptı.
COGAD’ın hiçbir münasebet sunmadan tıbbı gereçlerin girişini engellediğini tabir eden Syed, kendisinin bir çocuğun hayatını yanında saklı olarak soktuğu gırtlak muayenesinde kullanılan aletle kurtardığını anlattı.
Syed, COGAD’ın hiçbir şeyi yazıya da dökmediğini belirterek, “Biraz sorumluluk kavramının oturtulması ve COGAD’ın neden bir çocuğa gerekli tıbbi müdahale yapılacak malzemeyi engellediğini açıklaması lazım.” diye konuştu.
Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin yaptığı açıklamaya nazaran, Zekeriya Zubeydi’nin de ortalarında bulunduğu 110 Filistinli esir, Gazze Şeridi’ndeki İsrailli bayan asker esirlerden Agam Berger, ikinci çeşit sonrası krize neden olan Arbel Yehud, 80 yaşındaki sivil esir Gadi Moses ve 5 Tayland vatandaşı esire karşılık özgür bırakıldı.
Canlı Anlatım Özeti
Tulkarem’de çatışma başladıİsrail ordusu Batı Şeria’da mülteci kampına baskın düzenlediİsrail ordusu Tulkarem’de hastane kuşattıİsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’da 2 Filistinliyi öldürdüGazze’de vazife yapan ABD’li tabipler, misal bir yıkımı öbür bir yerde görmediklerini söylediAksa Şehitleri Tugayı kumandanlarından Zekeriya Zubeydi, esir takası kapsamında hür kaldı