Saba Tümer: Biz istemedikten sonra bizi kim tavlayabilir? / Nilgün Belgün: Ben seçilmeyi sevmem, seçerim hayatım! / Nükhet Duru: Devrelerin kapalıysa kıyamet kopsa olmaz!
Üçü de tam bir güç bombası. İçlerinde en cilvelileri Nükhet Duru. Nilgün Belgün “sohbetiyle ömür uzatır” diyebileceğemiz biri. Saba Tümer ve kahkahaları malum, onun da hayatınıza sevinç katma garantisi var. Onlar birbirlerini yıllardır tanıyor. O içtenlikle ve latifeyle birbirlerine söyledikleri lafları dinlerken gülmekten yüz kaslarınız ağrıyor. Bu üç bayandan bağlar ismine öğrenilecek çok şey var. Başlıyoruz sohbete.
◊ Hoşgeldiniz kızlar…
Nükhet Duru: Hem de küçücük kızlar (gülüyor). Beğenilen bulduk.
◊ Gösterinizin ismi ‘Kaynat Bakalım’… Ne yapacaksınız sahnede?
Nilgün Belgün: Bu üç bayanın gösterisi. Hayatlarımızda neler yaşadık onları anlatıyoruz. Aşkı irdeliyoruz, evlilikleri anlatıyoruz. Zati evliliği Saba hariç hepimiz yaptık.
Saba Tümer: Vur bana.
Nilgün Belgün: Sana evliliği biz anlatacağız. Aldatma konusunu işliyoruz. Kendi hayatlarımızdan örnekler vereceğiz.
Saba Tümer: Nükhet cilveyi öğretecek. Müziklerimiz ve danslarımız var.
Nilgün Belgün: Hiçbir şey eksik değil.
◊ Üçünüzü bir ortaya getirme fikri nasıl ortaya çıktı?
Nilgün Belgün: Nükhet’e oğlu bir sürpriz doğum günü partisi hazırlamıştı, bütün dostları davetliydi. Bizim yerimizde durmayacağımızı bildiği için küçük bir de sahne kurdurmuştu. Kimi çıktı müzik söyledi falan. Sonra Saba çıktı sahneye, Nükhet de çıkınca, beni de yanlarına çağırdılar. Ben onları da işin içine katarak küçük bir gösteri yaptım. Necati Akpınar oradaydı. Bize BKM ismine bu türlü bir gösteri yapmamızı teklif edince Hollywood’dan teklif gelmiş üzere sevindik.
Saba Tümer: Bunun öncesinde de bir gün biriyle konuşurken “Keşke Nilgün, Nükhet ve ben bir ortaya gelip bir şey yapsak” demiştim. Sonra havada kalmıştı, o gece tesadüfen keşfedilince çok sevindik.
Nükhet Duru: E, dokumuz tutuyor, aklın yolun bir.
◊ Gösterinin ismi ‘Kaynat Bakalım’. Siz çok kaynatır mısınız?
Nükhet Duru: Kaynatırız doğal, kaynatmak ömür uzatır.
Nilgün Belgün: Bu gösterinin
üç katı kaynatırız hem de. Gece bir telefon konuşmalarımız vardır ki… Geçen gece Saba’yla tam iki saat konuşmuşuz. Kaynatmanın dibiyiz anlayacağın. Özel, genel her şeyi konuşuruz.
Saba Tümer: Aşkım, genelde Nilgün anlatıyor, ben yalnızca “Aaaa o denli mi olmuş” diye efekt veriyorum aslında.
Nilgün Belgün: Bak Hakan, bunların ikisinin de dünyadan haberi yok. Her şeyi benden öğrenip şaşırıyorlar.
Saba Tümer: Her manada aslında şahane bir bilgi ağımız var.
Nükhet Duru: Evet, ben mesela turşu kurmalar ve zeytinyağlılar üzerine konuşuyorum genelde.
Saba Tümer: Bu ortada ‘Kaynat Bakalım’ ismini de Yılmaz Erdoğan koydu.
◊ O nasıl oldu?
Nükhet Duru: Necati Bey biz ofisteyken Yılmaz Erdoğan’ı aradı, “Nükhet, Saba ve Nilgün oturuyoruz” dedi. Yılmaz “Bermuda Şeytan Üçgeni üzere, ne yapıyorsun” orada” dedi. “Bir gösteri yapacaklar” deyince de “Kaynatın, o vakit ismi da ‘Kaynat Bakalım’ olsun” dedi. Biraz evvel söylediğimiz üzere kendi anılarımızı anlatıyoruz lakin girişi ve akışı Yılmaz Erdoğan hazırladı.
‘Aşkın gelişi, aklın gidişi’
◊ Bu gösteri aşk üzerine. Haydi aşkı anlatın…
Saba Tümer: Hayatım aşkın gelişi, aklın gidişi.
Nilgün Belgün: Oyunda vardı bu laf, oradan çaldı, cadı. Benim için aşk çarpışmadır. Sevgi ve aşk hayatımda farklı, aşk daha heyecanlı bir his. Bu sevgiye dönüşünce de kalıcı bir ilgi oluyor.
Nükhet Duru: Aşkın müddeti olduğu için aklın gittiği periyodun tadını çıkarmak isterim.
◊ Bir erkekte neye tahammül edemezsiniz?
Saba Tümer: Komplekse.
Nükhet Duru: Kabalığa.
Nilgün Belgün: Küstahlığa.
Saba Tümer: Hepsi hoş karşılıkların, aldım üzerime 777 (kahkaha).
◊ Bir asansörde yarım saat kapalı kalsanız yanınızda kim olsun istersiniz?
Saba Tümer: Brad Pitt.
Nilgün Belgün: Bradley Cooper.
Nükhet Duru: Bulamadım ben.
Saba Tümer: George Clooney’yi al.
Nükhet Duru: Hiç sevmem.
Nilgün Belgün: Ben de almam…
◊ Ne istediniz adamdan?
Nükhet Duru: Dur, dur çöpe atmayın alan çıkar. Robert Redford diyeyim. Ben sarışın beğeniyorum. O çok aşikâr oldu artık…
Nilgün Belgün: Ben bir periyot televizyon programı yapıyordum Ayten Gökçer gelmişti programa. Bir paravan vardı, üstünü değiştiriyordu, ben de o sırada bir mecmuaya bakıyordum. Mecmuada Richard Gere’in fotoğrafı vardı, saçları beyazdır ya, “Şunun saçlarını kes, at çöpe dedim”. Ayten Hanım paravandan başını uzattı, “Hangi çöpe attıysanız lütfen bana haber verin” dedi.
‘YAKALADIĞIMDA AYRILDIM, SONRA DA ÇOK ÜZÜLDÜM’
◊ Aldatma da işlediğiniz mevzulardan biri. Hiç aldatıldınız mı?
Saba Tümer: E, doğal.
Nükhet Duru: Çoook.
Nilgün Belgün: Evet.
◊ Çok sıkıntılı bir alana girdik demek. Yakaladınız mı? Neler yaşandı?
Saba Tümer: Ben bir sefer bildiri yakalamıştım. Ondan sonra da bir daha yakalamamaya karar verdim.
◊ Aa neden?
Saba Tümer: Yakaladığımda ayrıldım, sonra da çok üzüldüm. Tekrardan geri dönmek de olmazdı. Onun için bundan sonra yakalamayacağım dedim. Aşk zati bir noktada bitiyor. Şüphelenirsem de soğumak için düzgün oluyor. Lakin hissimin bitmesini beklemem gerekiyor diye üç maymun şu an ülkü.
Nükhet Duru: Ben de yakaladım. Önüme çıktı. Devamı için gösteriye gel canım.
Nilgün Belgün: 90’lı yıllardı. Telesekreterde yakaladım ben. Bayan ileti bırakırken bu da açmış, pek memnun mesut konuşuyor. Bayan “Nilgün duyacak, bildiri devreye girmişti” diyor. Benimki kendinden emin; “Merak etme silmesini biliyorum” diyor lakin alışılmış silememiş. Ben turneden geldim, bir kaydı açtım…
◊ Ne yaptınız?
Nilgün Belgün: Yakalayınca, bir celsede boşadım.
‘CİNSELLİK MÜNASEBETİN YARIDAN FAZLASINI AYAKTA TUTAR’
◊ Bir bağlantıyı sizce ayakta tutan en değerli şey nedir?
Saba Tümer: Saygı, inanç…
◊ Cinsellik?
Nilgün Belgün: Cinsellik bağlantının yarıdan fazlasını ayakta meblağ. Ancak tamamını ayakta tutamaz.
◊ Bugün malum uygulamalar üzerinden toplumsal medya aşkları yaşanıyor. Kimileri hiç görüşmeden âşık oluyor. Sizce temas etmeden, seks olmadan aşk olur mu?
Saba Tümer: Ay olmaz canım, niçin olsun!
Nilgün Belgün: Aşkın içinde seks var zati. Lakin sevgi olabilir.
Nükhet Duru: Eskiden bir fıkra anlatırlardı; “Bir gün gelecek ve yalnızca parmakla dokunmanın seks olduğunu söyleyecekler” derlerdi.
Nilgün Belgün: Sen o günü mü bekliyorsun Nükhet? İnşallah o dediğin benim daha yaşlılığıma denk gelir.
‘PROVALARDAN ÇAPKINLIĞA VAKİT BULAMIYORUZ’
◊ Grubun en çapkını kim?
Nükhet Duru: Nilgün alışılmış, o her şeyle flört eder.
Nilgün Belgün: Ben flörtözüm, seninle de flört edebilirim burada yani…
◊ Benim itirazım olmaz…
Nükhet Duru: E, ömür uzatıyor Hakancığım.
Saba Tümer: Provalardan aslında çapkınlığa vakit bulamıyoruz.
Nilgün Belgün: Cevaba bak. Bunlar da sahiden inanılmaz, bu şovun rahibeleri, ben artık aklınıza ne geliyorsa oyum (gülüyor).
◊ Herkesin aklındaki soru; bu üç bayan geçinebilecek mi?
Nilgün Belgün: Geçineceğiz, ben tiyatro oyuncusuyum, birimiz değerli bir müzikçi, başkamız sunucu-programcı, üç farklı meslek. Bu türlü olunca, kıskanma duygusu da olmuyor.
‘O, balık kayığa atlasın istiyor, durumu ağır’
◊ Hayatta erkeklerden ne öğrendiniz?
Saba Tümer: Hiçbir şey öğrenmedim.
Nükhet Duru: Güvenmemeyi öğrendim.
Nilgün Belgün: Benim bayağı deneyimim var. Sonuçta üç şahısla dört nikâhım var. Biriyle iki sefer evlendim. Bakar bakmaz birini tanıyabilirim artık.
Saba Tümer: Bende evlilik konusunda siftah yok.
Nilgün Belgün: Sen bu gösteride da evlenmezsen bak bana da Nilgün demesinler.
◊ Tavsiye eder misiniz evlenmeyi?
Nilgün Belgün: Ben bir daha dünyaya gelsem evlenmem.
Nükhet Duru: Ben de!
◊ E, bu türlü söylüyor, sonra da “Saba evlensin” diyorsunuz… Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Nilgün Belgün: Hayatım, herkes evleniyor, onun da hevesi varsa denesin. Onun da bir hakkı olmasın mı? Biz tutturamadık, tahminen o tutturur.
Nükhet Duru: O, balık kayığa atlasın istiyor, durumu ağır.
◊ O ne demek ki?
Nükhet Duru: Bence malum.
Nilgün Belgün: Emek vermesin, hazıra konsun istiyor.
‘Bir orta bunlar adımı Lucifer koydular’
◊ Siz birbirinizi en filtresiz nasıl anlatırsınız? Mesela en huysuz, en cilveli, en diva kimdir?
Nilgün Belgün: İçimizde en cilveli Nükhet.
Nükhet Duru: Diva yok. Hiç de sevmiyorum bu fikri. Yanlış kullanılıp bir şeyin üstüne oturtuldu. Bir de duayen lafını sevmem.
◊ Neden?
Nükhet Duru: E, kim yaşlandıysa duayen deniyor.
Nilgün Belgün: Duayenin açılımı şöyledir; bir sanatçı belirli bir yaşa geldikten sonra işlerden elini ayağını çekip köşesinde oturursa, ona dua-
yen denir. Duayen bizim üzere sabah-
akşam çalışmaz.
◊ Tamam, o denli demeyelim o vakit size. Pekala, en huysuzunuz kim?
Nilgün Belgün: Ben. Bunlar bir orta adımı ‘Lucifer’ koydular. Aslında bu ismi koyan da bu cadı (Saba’yı gösteriyor). Bana bir de “Lucifer meleğim” diyor, “O şeytan demek” diyorum, “Hayır, o cezalı melek” diyor (kahkahalar).
‘KIVANÇ’I TEK FİYATIM, BOĞAZ GÖRÜNTÜSÜ ÜZERE RENGÂRENK’
◊ Tavlar mısınız tavlanır mısınız?
Saba Tümer: Biz istemedikten sonra bizi kim tavlayabilir?
◊ İddialısınız…
Nilgün Belgün: Ben seçilmeyi sevmem, seçerim hayatım. Dünya zengini bir adam beni seçse ilgilendirmez, seçmek ve sevmek isterim.
Nükhet Duru: Valla benim buna bir isim koyma durumum yok.
Nilgün Belgün: Gerçeği söyle artık 40 yılda bir de!
Nükhet Duru: Bazen tavlar, bazen tavlanırsın. Devrelerini açtığında o sinyali alır ve gelir, sen onu tavlamışsın üzere algıla yani. Devrelerin kapalıysa kıyamet kopsa olmaz.
Nilgün Belgün: Senin devren niçin ortada kapanıyor? Devreyi ne açıyor?
Nükhet Duru: Tabii özel durumlar. Sıradan şeylere gönül indiremem.
◊ Sıradan olmayan şeyler neler?
Saba Tümer: Özgüvenli olsun.
Nükhet Duru: Hayat çok kısa, eğlenceli olsun. Fizik de değerli, yakışıksız olana “Günaydın” demem.
Nilgün Belgün: Başarılı bir işi olsun. Ben 40 yaş sonrasına “Günaydın” demem canım.
Saba Tümer: (Kahkaha atıyor.)
◊ Genç mi seviyorsunuz?
Nilgün Belgün: Evet, genç severim. Zira gücüm genç, kendi yaşımda biriyle olmam mümkün değil.
◊ Şu an var mı biri?
Nilgün Belgün: Onları konuşmuyorum.
Nükhet Duru: Ben kendimle çıkıyorum uzun müddettir, çok memnunum.
Saba Tümer: İkisine de katılıyorum, genç de olsa güzel olur, özgüvenli, sevinçli, cilt ahengi olması lazım.
◊ Yaş alan erkekle neden olmuyor?
Nükhet Duru: Huysuz oluyorlar.
Nilgün Belgün: Geçen baktım Brad Pitt 61 yaşında olmuş. E, alırım.
◊ Türkiye’de kimi beğeniyorsunuz fizik olarak?
Nilgün Belgün: Keşke genç olsaydım dediğim bir durum yok.
Nükhet Duru: Kıvanç’ı tek fiyatım, Boğaz görünümü üzere evladım, rengârenk.
Nilgün Belgün: Ama arkadaşım.
Saba Tümer: O gözle değil esasen.
Nükhet Duru: Hayatım, Nilgün öbür gözle bakamıyor. Yoksa
bizim de arkadaşımız Kıvanç.
‘Reddedince kovulmaya fırsat kalmadı, içeri bile alınmadım’
◊ Kahkahanız şahane. Kahkaha ve memnunluk ortasında bir bağ var mı?
Saba Tümer: Mutluluk bir tercih, biz keyifli olmayı tercih eden kadınlarız. Kahkaha atmak da insanın gücünü değiştiriyor. Mutsuz olduğunda bile bir kahkaha atarsan enerjini dönüştürebiliyorsun. Bazen onu, o halde kullanıyorum. Bir de alt beynimiz biraz aptal, gülümseyerek oturduğunda senin keyifli olduğunu sanıyormuş.
Nilgün Belgün: Benim alt beynim benimle çok memnundur, ben daima gülüyorum.
Nükhet Duru: Bazen gülmek ve ağlamak eşit hisler. Ortada çok güldüğümüzde gözümüzden yaş gelir ya, bu bir deşarj biçimi. Biz de gülerek deşarj olmayı seçmişiz.
◊ Hayatta daima güldünüz mü? Oyununuz 8 Mart Dünya Bayanlar Günü’nde başlıyor. Ünlü olsanız da, taciz, ruhsal şiddet üzere şeyler
yaşadınız mı?
Nilgün Belgün: O vakitler kurlar yapılırdı, artık taciz deniyor. Bir-iki sefer bu türlü bir şeyle karşılaştım.
Sonra da kovulmuştum o işten.
◊ Aaa, ne yaptınız sonra?
Nilgün Belgün: Bir gün gelip “Patron birazcık Nilgün Hanım dinlensin diyor” dediler. Ben “Yorulmadım ki dinleneyim” dedim. Sonra anladım.
