Masal’ın sihirli yolculuğu
◊ “Tete ve Masal: Hayaller Diyarı” 24 Ocak’ta vizyona girdi. Çekimler ne kadar sürdü?
– Mert Turak: 1 yıl çalıştık. Karşılığını gişede alırız inşallah.
◊ 1 yıl mı sürdü çekimler?
– Mert Turak: Çekimler 4-5 hafta sürdü lakin tüm projenin ön hazırlığı vs. derken tamamlanması 1 yılı buldu.
◊ Ada heyecanlı mısın yeni projen için?
– Ada Erma: Çok heyecanlıyım hem de.
ÇOCUKLARA ARTIK MASAL ANLATMIYOR, ELLERİNE TABLET, TELEFON VERİYORLAR
◊ Son periyotta çocuk sinemaları de dahil vizyona giren birçok proje var. “Tete ve Masal: Düşler Diyarı” hangi yönünüyle gişede fark yaratır sizce?
– Mert Turak: Biz ninelerimizin, dedelerimizin anlattığı masallarla büyüdük. Bu masal okuma ve anlatma işi, kapitalizmin süratiyle günümüzde değişti ne yazık ki. Anneler ve babalar çocuğun eline tableti, telefonu dayıyor artık. Bu kaybettiğimiz kıymetleri dünyanın en güçlü adamı olsan da paylaşmadığın sürece keyifli olamayacağını, asıl hoşluğun photoshop’lu fotoğraflarda değil insanın içinde olduğunu anlatıyoruz biz sinemamızda. Bunları da bir seyahatle aktarıyoruz. Masal karakteri yani Ada, gittiği her farklı dünyada prensesler, korsanlar, Vikingler üzere masal kahramanlarıyla karşılaşıyor. Yalnızca çocuklar değil, büyükler için de fark yaratacağını düşünüyorum ben bu sinemanın.
– Ada Erma: Birçok ünlü ismi bir ortaya getiren bir iş olduğu için ve yalnızca çocuk değil, aile sineması olduğu için fark yaratacağını düşünüyorum. Bu kadar büyük oyuncularla bir sinema çekmiş olmak çok hoş. Ben çok fazla izleneceğini düşünüyorum.
◊ Masal nasıl bir karakter Ada?
– Ada Erma: Ninesini çok seven bir kız. Ninesi, bildiğimiz masalları ona hayal gücünü katıp değiştirerek anlatıyor. Masal da onları kendi hayal gücünü katarak arkadaşlarına anlatıyor. Velhasıl hayal gücü çok fazla gelişiyor insanın.
SETTEYKEN DAİMA ANNEANNEM YANIMDAYMIŞ ÜZERE HİSSETTİM
◊ Siz hangi masallarla büyüdünüz?
– Mert Turak: Mekânı cennet olsun, canım anneannemin anlattığı masallar gözümün önüne geliyor. Bana Keloğlan’ı çok anlatırdı. Setteyken de daima anneannem yanımdaymış üzere hissediyordum. O nedenle bu sinema benim için çok özel bir yerde.
– Ada Erma: Ben en çok Pamuk Prenses masalını dinliyordum. Fakat en sevdiğim masal Rapunzel’di.
◊ Mert Bey siz birinci sefer bir çocuk sinemasında oynadınız. Tercih sebebiniz neydi?
– Mert Turak: Çok istiyordum bir muhteşem kahramanı oynamayı. O denli hoş denk geldi ki proje. Üretimcimiz, senaristimiz, bütün bu dünyayı kuran Emrah Ertaş’la daima konuşarak ilerledik. Onun aslında başında senaryo bitmişti. Birkaç küçük dokunuşla çok içime sinen bir proje oldu. Haldun Hoca’nın (Dormen) da projeyi kabul etmesi, hocamla oynamak benim için sinemanın bedelini diğer bir yere taşıdı.
5 SENARYOM VAR HEPSİ DE ENDİŞE FİLMİ
◊ Ada, küçük yaşına büyük muvaffakiyetler sığdırdın, sığdırmaya da devam ediyorsun. Gelecekle ilgili neler hayal ediyorsun?
– Ada Erma: Ben ileride çok fazla şey olmak istiyorum. Nasıl yapacağım bilmiyorum lakin hem oyuncu, hem direktör, hem senarist hem de müzisyen olmak istiyorum. Mesela şu an benim beş tane senaryom var.
– Mert Turak: Kaç tane?
– Ada Erma: Beş tane lakin hepsi endişe sineması. Kaygı sineması yapmayı seviyorum. Konutta piyanom var. Piyanoyla bazen garip garip kaygı sineması müzikleri yapıyorum.
SİHİRLİ DEĞNEĞİM OLSA KÖTÜLÜKLERİ YETERLİLİĞE ÇEVİRİRDİM
◊ Siz bir masal kahramanı olsaydınız hangisi olurdunuz?
– Ada Erma: Ben Rapunzel olmak isterdim.
– Mert Turak: Taktı Rapunzel’e! Yalnızca saçları uzun yahu onun. (Gülüyor) İnsan görünmez olmak ister, uçmak ister…
– Ada Erma: Bir masal karakteri değil ki onlar. Sen kesin Keloğlan olmak isterdin!
– Mert Turak: Evet, Keloğlan olmak isterdim.
◊ Pekala elinizde bir sihirli değnek olsa, neyi değiştirmek isterdiniz?
– Ada Erma: Ben dünyadaki bütün kötülükleri düzgünlüğe çevirmek isterdim.
– Mert Turak: Düşmanlığı ve kibri ortadan kaldırmak isterdim.
HER ŞEYİN BİR VAKTİ VAR
◊ Mert Bey uzun yıllardır oyunculuk yapıyorsunuz, ama “Kızıl Goncalar”daki performansınızla dikkatleri üzerinize çektiniz. Keşfedilmenizin biraz geç olduğunu düşünüyor musunuz? Ve altın çağınızı yaşadığınızı söyleyebilir miyiz?
– Mert Turak: Evet, biraz o denli oldu fakat biz tiyatro adabıyla ve kültürüyle yetiştik. “Mucize” sineması 2015’te vizyona girdiğinde ben yeniden Kent Tiyatroları’na dönüp oyun çıkarmaya devam etmiştim. Her şeyin bir vakti var. Şener Şen de 43 yaşında başrol oynuyordu. O yüzden şu an benim için bir badire yok.
◊ Dizide canlandırdığınız karakter makus biri lakin izleyiciler ortasında çok nefret edeniniz yok üzere geliyor bana, var mı?
– Mert Turak: Bu yıl o algı biraz kırılır üzere oldu. Beşerler daha çok empati kuruyorlar bu yıl.
