GAZZE’de ateşkes muahedesine varılması sonrası gözünü işgal altındaki Batı Şeria’ya çeviren İsrail ordusu, Cenin’deki operasyonlarıyla bölgedeki insanları konutlarından ayrılmaya zorluyor. Beş gündür süren İsrail kuşatması nedeniyle 2 binden fazla Filistinli ailenin bölgeden ayrıldığı belirtiliyor.

‘ETNİK PAKLIK OPERASYONU’

Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin Mülteci Kampı’ndaki Filistinliler, İsrail’in beş gündür süren kuşatması ve akınları karşısında göç etmeye zorlanıyor. Filistin Ulusal Teşebbüs Hareketi Genel Sekreteri Mustafa el-Bergusi, İsrail’in Cenin kentinde ve Cenin Mülteci Kampı’nda günlerdir sürdürdüğü hücumlara ait, “İşgalciler, Cenin’de tehlikeli bir etnik paklık operasyonu yürütüyor, baskı ve aşağılayıcı kontrollere tabi tutarak sivilleri ve aileleri zorla yaya olarak meskenlerini terk etmeye zorluyor” sözünü kullandı. Bölgeden gelen manzaralarda İsrail askerlerinin çok sayıda meskeni yıktığı görülüyor.

Buldozerlerle bölgeye giren İsrail güçleri Cenin’de altyapıya kalıcı ziyan veriyor, konutları yıkıyor.

‘CİBALİYE ÜZERE OLACAK’

İsrail kamu radyosu “Demir Duvar” operasyonuyla 2 bini aşkın Filistinli ailenin bölgeden ayrıldığını aktarırken, Cenin sakinleri, İsrail ordusunun kampı büsbütün yıkarak Gazze’deki Cibaliye’ye benzetmek istediğini düşünüyor.

‘NAHAL TUGAYI’ DETAYI

İsrail ordusunun ayrıyeten, Gazze’de 19 Ocak’ta ateşkesin başlamasıyla buradan ayrılan “Nahal” isimli tugayını Cenin’e naklettiği belirtildi. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz da Gazze’de öğrendikleri savaş tekniklerini Batı Şeria’da uyguladıklarını itiraf etmişti.

TRUMP YAPTIRIMLARI KALDIRDI

Diğer yandan ABD Hazine Bakanlığı, Başkan Trump’ın imzaladığı kararnameye nazaran Batı Şeria’daki İsrailli yerleşimciler ve kuruluşlara yönelik yaptırımları kaldırdı. Yabancı Varlıklar Denetim Ofisi (OFAC), 17 kişi ve 16 kuruluşun kara listeden çıkarıldığını doğruladı. Kelam konusu yaptırımlar ABD eski Başkanı Biden döneminde başlamıştı. Bölgede İsrail’in işgal ettiği yaklaşık 250 yerleşim yeri mevcut.

NETANYAHU ESİR LİSTESİNDEN ŞAD DEĞİL

İSRAİL ile Hamas ortasında 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası mutabakatının birinci basamağının ikinci çeşidi bugün yapılacak. Buna nazaran Hamas 4 İsrailli bayan askeri hür bırakacak. İsrail’in de 200 Filistinli tutukluyu özgür bırakması bekleniyor. Hür bırakılacak bayan askerlerin “Karina Ariev”, “Danielle Gilboa”, “Naama Levy” ve “Liri Albag” olduğu bildirildi. Öte yandan İsrail basınına nazaran, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu esir listesinden mutlu değil. İsrailli yetkililer ordu mensuplarından evvel sivillerin özgür bırakılmasını istiyor.

Cenin’i terk etmek zorunda kalan Filistinliler göçü, Gazze’deki imgeleri hatırlattı.

İSRAİL LÜBNAN’DAN ÇEKİLMİYOR

27 Kasım’da yürürlüğe giren ateşkes muahedesine nazaran 60 gün içerisinde Lübnan’dan çekilmesi gereken İsrail ordusu, son tarih olan 26 Ocak yaklaşırken Lübnan’da kalmaya devam edecek. İsrail ordusu, “İsrail’in ateşkes mutabakatıyla belirlenen tarihte Lübnan’dan büsbütün çekilmeyeceğini” bildirdi. Hizbullah ve İsrail ortasında imzalanan muahede uyarınca 26 Ocak’a kadar İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyinde işgal ettiği bölgelerden etaplı olarak çekilmesi; yerini Lübnan ordusunun alması öngörülüyordu. Açıklamanın akabinde Birleşmiş Milletler (BM) iki ülkeye de ‘anlaşmaya uyun’ daveti yaptı.

ABD’DEN GAZZE’YE ‘ÖZEL GÜVENLİK GÜÇLERİ’

ABD’li özel güvenlik şirketlerinin, Gazze Şeridi’nde zorla yerlerinden edilen Filistinlilerin güneyden kuzeye dönüşünü “kontrol edeceği” bildirildi. Amerikan New York Times gazetesi ve Axios haber sitesi, İsrail ve Hamas ortasındaki ateşkes muahedesinin bir modülü olarak, Amerikan güvenlik şirketlerinin Gazze’ye konuşlandırılacağını yazdı. “Çok uluslu bir konsorsiyumun” modülü olacak vazifeliler, Gazze Şeridi’ni ikiye bölen Selahaddin Caddesi’ndeki araç denetim noktalarında denetleme yapacak. Daha evvel Mısır ve Katar’ın göndereceği bir takımın, Hamas üyelerinin kuzeye tekrar sızmasını önlemek için Filistinlilerin araçlarını denetim edeceği belirtilmişti. NYT’ye konuşan İsrailli kaynaklar, özel güvenlik şirketlerinin gelecekte Gazze’yi yönetecek daha büyük bir memleketler arası gücün çekirdeğini oluşturmasını beklediklerini söyledi.