Şiir üzere hoşluğu onun oyunculuk mesleğindeki yolunu açtı… Kimileri sinema tarihine geçen, hiçbir vakit unutulmayan karakterlere hayat verdi…

Günün birinde devrinin en güzel oyuncularından birine aşık oldu. Öylesine kalbini saran bir aşktı ki bu onun uğruna memleketini bile terk etti.

Karşılığı ihanete uğrayıp terk edilmek oldu. Boynu bükük bir formda ülkesine döndü, sevmediği bir adamla evlendi ve mutsuz bir hayat sürdü.

Ünlü oyuncu ‘şiir gibi’ hoşluğunun bedelini hayatı boyunca yaşadığı trajedilerle ödedi.

Ama onun kalbinde çok derin bir acı bırakan, aldığı her nefeste içini yakan asıl trajedi bu değildi… Biricik oğlu sözlerle tanım edilemeyecek kadar müthiş bir formda gözlerinin önünde hayata veda etti.

Ondan sonrasında ise aslında onu hayata bağlayan hiçbir şey kalmamıştı artık. Şimdi 40’lı yaşlarının başındayken bir başına son nefesini verdi.

Geride, hafızalara kazınan hoşluğu, o sisli bakışları ve oynadığı sinemalar kaldı.

 

SENARYO DEĞİL GERÇEK BİR ÖMÜR ÖYKÜSÜ 
İlk anda kulağa bir senaryo üzere gelen bu gerçek hayat hikayesinin kahramanı Romy Schneider…

Yani tıpkı Marilyn Monroe, Audrey Hepburn ya da Grace Kelly üzere hayata veda etmesinin üzerinden geçen bu kadar yıla karşın unutulmayan görünüşe nazaran de hiç unutulmayacak olan efsane oyuncu.

Gerçek ismiyle Rosemarie Magdalena Albach Retty, dünyaya gözlerini 23 Eylül 1938’de Almanya’nın Berchtesgaden kasabasında açtı…

Aslında sözün tam manasıyla sanat dünyasının içine doğmuştu… Babası hem tiyatro hem de sinema oyuncusu olan Wolf Albach Retty idi. Annesi de 1930’lu yılların ünlü sinema yıldızı Magda Schneider.

KÜÇÜK YAŞTA AİLE SICAKLIĞINI KAYBETTİ
Ama Rosemarie’nin hayatı anne ve babasının ayrılmasıyla dağıldı. Aile sıcaklığını kaybeden genç kız  14 yaşına gelinceye kadar yatılı okullarda okudu. Vakit zaman da anneannesinin yanında kaldı.

Takvimler, 1953 yılını gösterirden Rosemarie, okulu bıraktı. Çünkü önünde farklı bir yol açılmıştı.

O sırada annesi bir direktör olan Hans Herbert Blatzheim ile evlenmişti. Genç kızın gözden kaçmayan hoşluğunu fark eden üvey babası onun sinemada meslek yapması için takviye oldu.

Zaten Rosemarie çok kısa müddette de Almanya’da büyük bir sinema yıldızına dönüştü…

Bunu sağlayan da Kraliçe Sissi’yi canlandırdığı birebir isimli sinema oldu…

AVUSTURYA KRALİÇESİ’Nİ CANLANDIRMAK ONUN DA HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Oyunculuk yeteneği bir yandan lakin eşsiz hoşluğuyla bir anda Almanya’nın en ünlü sinema yıldızına dönüştü. Zati oyuncu, bugün bile hala o sinemada canlandırdığı karakterle anılır.

1955 tarihli bu sinemanın akabinde Rosemarie artık ünlü sinema yıldızı Romy Schneider olmuştu. Mesleğinde annesinin soyadını kullanıyordu.

Sissi’nin üzerinden 3 yıl geçtikten sonra rol aldığı Christine isimli sinema ise onun özel hayatını da değiştiren bir adım oldu.

Çünkü bu sinema sayesinde ona aşkların en büyüğünü ve tıpkı vakitte ihanetin ve terk edilmenin derin acısını yaşatan Alain Delon ile tanıştı.

Kısa bir mühlet evvel hayata veda eden Delon, yalnızca periyodunun değil bütün vakitlerin en güzel oyuncusu olarak anılıyor hala.

Kaldı ki 1950’li yıllarda eşine az rastlanır çarpıcı manzarasının doruğundaydı. O da gencecik bir yıldızdı bir öteki deyişle.

Schneider’in annesi Magda periyodunun ünlü oyuncularından biriydi. O da mesleğinde annesinin soyadını kullandı. 

AŞKI UĞRUNA MEMLEKETİNİ BİLE TERK ETTİ
Romy’nin aşkı öylesine büyüktü ki Delon aşk uğruna memleketi Almanya’yı terk edip Fransa’ya yerleşti. Hatta bu yüzden ülkesine ihanet etmekle bile suçlandı.

O devirde Romy Schneider ile Alain Delon’un aşkı “yüzyılın aşkı” olarak nitelendirildi.

Ama bu büyük aşk Romy’nin kalbinde derin bir yara açtı…

Delon, onu gebe sevgilisi uğruna terk etti. İşte o anda Romy’nin dünyası başına yıkıldı, ölmeyi bile düşündü. Aşkı büyük, uğradığı ihanetin acısı da çok derindi.

Fransa’da bir başına kalan Romy Schneider, Berlin’e annesinin yanına döndü.

MUTSUZLUĞUNU ESKİ AŞKINDAN GELEN BİR TELEFON BİTİRDİ
1966 yılına gelindiğinde kendisinden 14 yaş büyük direktör Harry Meyen ile evlendi. Daha sonra trajik bir formda kaybettiği oğlu David işte bu evlilik sırasında dünyaya geldi.

Anne bile olmasına karşın derin bir mutsuzluğun içindeydi Romy. Mesleğinden de uzaklaşmıştı.

Ama sonra Alain Delon’dan gelen bir telefon damarlarındaki kanın akışını ona tekrar hissettirdi. Geri kalan her şeyi unuttu ve mesleğine döndü.

Alain Delon ile birlikte La Piscine (Sen Benimsin) isimli sineması çektiler. 1968 tarihli o sinema gişe rekorları kırdı. O devir Romy’nin mesleği için de öteki bir dönemeç oldu.

Mutsuzluk içinde meskeninde oturduğu günlerin açımını çıkardı. Orson Welles, Claude Sautet, Yves Montand, Marcello Mastroianni üzere periyoduna damgasını vuran direktör ve oyuncularla çalıştı.

Ama Romy Schneider ile Alain Delon’un aşkı çok da uzun ömürlü olmadı.

Sonunda bu aşkın yürümeyeceğini o da anladı.

EVLAT ACISI HAYATLA BAĞLARINI KOPARMASINA NEDEN OLDU
Delon ile münasebeti bittikten sonra 1975 yılında Daniel Biasini ile evlendi. Hayat iştirakleri 1981 yılına kadar sürdü. Bu evlilikten de Sarah Magdalena isminde bir kızı dünyaya geldi Romy’nin…

Ama sonrasında hayatı tepetaklak oldu.

Eski kocası Meyen canına kıydı. Sonra da hayatının en büyük trajedisini yaşadı. Birinci evliliğinden dünyaya gelen oğlu David şimdi 14 yaşındayken dayanılması güç bir halde hayata veda etti.

David’in bahçedeki dikenli tel örgülere takılarak ellerinin ortasından kayıp gitmesi Romy’yi de yıktı. Hatta söylenenlere nazaran Romy annesini arayıp ona “Anne oğlum öldü” diye ağlayarak olanları anlattı.

Bu büyük kaybın acısı, Delon’un yarattığı aşk acısını bile gölgede bıraktı. Ondan sonra Romy’nin hayatı bir daha da toparlanamadı.

29 Mayıs 1982 günü Paris’teki konutunda meyyit bulundu. Kalp krizi nedeniyle hayata veda ettiği açıklandı. Yakınlarının sözüne nazaran bir müddet evvel geçirdiği böbrek ameliyatı kalbini de zayıflatmıştı. 

Sinema ve magazin dünyasına unutulmaz izler bırakan, eşine az rastlanır hoşluğuyla hafızalara kazınan Romy Schneider’ın hikayesi yalnızca 43 yıl sürmüştü.

EBEDİ UYKUSUNU BİR KÖY MEZARLIĞINDA UYUYOR: Schneider, Paris yakınlarındaki Boissy Talih Avoir isimli küçük bir köy mezarlığında toprağa verildi. Mezar taşında gerek ismi Rosemarie Albach yazılı… Ancak o milyonlarca sinemaseverin gönlünde hala Romy Schneider ve hala o buğulu mavi bakışlarıyla sinema perdesinden gülümsüyor.

Romy Schneider’ın birinci evliliğinden bir oğlu, ikinci evliliğinden de bir kızı oldu. Oğlu David’i şimdi 14 yaşındayken geçirdiği trajik bir kaza sonucu kaybetti.

Schneider, 43 yaşında vefatının akabinde Paris yakınlarında bir köy mezarlığında toprağa verildi… Sonsuz uykusunu erken kaybettiği oğlu David ile birlikte uyuyor.