Edip Akbayram SON DAKİKA || Usta sanatçı Edip Akbayram sağlık durumu nasıl, hastalığı ne? Yoğun bakıma kaldırıldı…

Geniş bir hayran kitlesi ve unutulmaz yapıtlara sahip olan Edip Akbayram ağır bakıma kaldırıldı. Edip Akbayram’ın kızı, babasının sıhhat durumu ile ilgili açıklamada bulundu. Ünlü sanatçı bir müddettir zatürre tedavisi görüyordu. Lakin üzücü haberi duyan hayranları Edip Akbayram öldü mü araştırmalarına sürat kazandırdı. İşte, Edip Akbayram’ın sıhhat durumu hakkında bilgiler…

EDİP AKBAYRAM HASTALIĞI NE?

Evinde farklı komplikasyonlar sonucu iç kanama geçiren Edip Akbayram Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi ağır bakımına kaldırıldı.

EDİP AKBAYRAM SIHHAT DURUMU NASIL?

Kızı Türkü Akbayram, ‘Babam bir müddettir zatürre tedavisi görüyordu. Konuta yeni çıkmıştı fakat farklı komplikasyonlara bağlı iç kanama geçirdi. Hastanede ağır bakıma alındı ve entübe edildi.’ dedi.

EDİP AKBAYRAM KİMDİR?

29 Aralık 1950’de Gaziantep’te doğdu. Şimdi dokuz aylıkken çocuk felcine yakalandı. Çocukluğunu bu hastalığın pençesinde geçiren Edip Akbayram’ın müziğe tutkusu da çocukluk yıllarında başladı. Akbayram o yıllar için “Haftalığımdan biriktirdiğim paralarla ünlü pop müzikçilerinin konserlerine sarfiyat, meskene döndüğümde aynanın karşısında onların taklitlerini yapardım.” demiştir. Çocukluk yıllarında bir orkestra kurdu ve amatör olarak konutlarının yakınındaki bir düğün salonunda çalıştı.

Lisede kurdukları orkestrada Pir Sultan’ın, Karacaoğlan’ın deyişleri üzerine yaptıkları besteleri çalıp söylediler. Birinci plağı Kendim Ettim Kendim Buldum’u da lise yıllarında yaptı. Birinci plağını çıkardığı kümenin ismi Siyah Örümcekler’di. Plak da “Siyah Örümcekler-Gaziantep Orkestrası” ve “Edip Akbayram ve Siyah Örümcekler” başlıkları altında iki farklı baskıyla çıktı.

1968 yılında liseyi bitirip İstanbul’a gitti. Liseyi bitirdiği vakit daima öğrenmeyi istediği mesleğin, doktorluğun eğitimini almak için üniversite imtihanlarına girdi ve diş hekimliğini kazandı. Lakin müzik ağır bastı ve bu meslekten vazgeçerek kendini müziğe verdi.

İstanbul’a geldikten sonra 1971’de Altın Mikrofon Yarışı’na katıldı. Âşık Veysel’in bir şiirinden esinlenerek gerçekleştirdiği birinci bestesi olan “Kükredi Çimenler” ile birinci oldu. 1974’te Dostlar Orkestrası’nı kurdu ve Anadolu pop müziğinin önde gelen isimlerinden biri oldu. Daha sonra “Kara Kuzu”, “Deniz Üstü Köpürür” ve “Garip” isimli 45’liklerle mükafatlar aldı ve ünü yurt çapında duyulan bir sanatçı oldu. “Aldırma Gönül” ve “Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz” isimli modülleriyle satış rekorları kıran ve Altın Plak kazanan sanatkarın çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 250 kadar ödül aldı.

90’ların ortasından itibaren, bilhassa Türküler Yanmaz albümüyle yeni bir çıkış yaptı ve kendi çizgisinde sapmadan yürümeye devam ettiğini gösterdi.

1979 yılında Ayten Hanım ile evlenen sanatkarın, bu evliliğinden Türkü ve Ozan isimlerinde bir kızı ve bir oğlu vardır.