Beşiktaş – Samsunspor maçı sonrası çarpıcı sözler: Somurtanlar gülüyor | Kalp kazanır ama şampiyonluk kazanır mı?
Beşiktaş ile Samsunspor, Trendyol Harika Lig’in 20. haftasında kozlarını paylaştı. Tüpraş Stadyumu’nda oynanan müsabaka 0-0’lık beraberlikle sonuçlandı.
Bu skorun akabinde 37 puana yükselen Samsunspor 3. sıradaki yerini koruyarak devam etti. Son 5 maçta 4. puan kaybını yaşayan Beşiktaş ise 31 puanla 5. basamakta yer aldı.
Karşılaşma sonrası muharrirlerimiz Güntekin Onay ve Uğur Meleke, köşelerinde çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Güntekin Onay: Solskjaer motivasyonuyla uygun oynadılar
İlk yarıda çok yavan bir maç izledik. Beşiktaş, istekli başladığı maçta Samsunspor’un 10 kişilik 2’nci bölge savunmasını aşamadı. Orta alanda kalabalık ve adam adama oynayan kırmızı beyazlı takım karşısında Ciro mmobile’nin direkten dönen şutu dışında atakta tesirli olamayan Beşiktaş, ikinci yarıda Ernest Muci’nin girmesiyle daha hareketli ve tempolu bir oyun sergiledi.
AL-MUSRATi OYUNDAN ÇIKINCA BEŞiKTAŞ’IN SURATI KESiLDi
64’üncü dakikada 10 kişi kalan Samsunspor karşısında Thomas Reis 5 değişiklikle skoru tutmak isterken; Serdar Topraktepe yalnızca Al Musrati-Semih Kılıçsoy değişikliği yaptı.
Kağıt üzerinde daha ofansif üzere görünen bu değişiklikle aslında Beşiktaş’ın 10 kişi kaldıktan sonra hiç çıkamayan Samsunspor’a karşı suratı kesildi.
Çünkü Al-Musrati topu hızlandıran, tek paslarla oyunu kanatlara çevirip atak devamlılığı ile oynamasını sağlayan isim idi. O durumda misyon yapan oyuncu topa 2 kere temas edip ayağından geç çıkartsa bile rakip savunma yerleşecek vakti bulur.
SAVUNMACILAR VE KALECi OKAN HARİKA OYNADI
Beşiktaş dün ikinci yarıda kazanacak çabayı ve oyunu ortaya koydu lakin Samsunspor, savunması ve kaleci Okan Kocuk’un harika çabası ile 1 puanı almayı başardı.
Yeni teknik yönetici Ole Gunnar Solskjaer ve yardımcısı Erling Moe, dün maçı izlerken hangi notları aldılar?
Bunu bilmek alışılmış ki imkansız lakin ikinci yarıdaki Beşiktaş’ı beğendiklerini düşünüyorum.
Uğur Meleke: Kalp kazanır da şampiyonluk kazanabilir mi?
Benim üzere 80’lerde doğanların birçoğu için Solskjaer, bir çocukluk ikonudur. Serinkanlı katil, tıkanan maçların çözücü golcüsü, finallerin nöbetçi yıldızıdır Solskjaer.
Simgesi olduğu kulübe, Manchester United’a teknik adam olarak dönüşünün temelinde de bu his yatar. Sıkıntı vakitlerden geçiliyordu. Fedakar bir nöbetçiye gereksinim vardı ve Solksjaer kabul etmişti o süreksiz vazifesi. Kısa müddette somurtan oyuncu kümesini gülümser hale getirmiştir.
Futbolcuların sevgilisidir. Odasına gelene kendi eliyle çay-kahve ikram eden, Netflix dizi tavsiyesi veren, yemekhanede kendi özel masası olmasına karşın ısrarla futbolcularla yiyen mütevazı koçtur. Kadroda yarattığı olumlu hava da ona kalıcı kontrat mükafatı olarak dönmüştü aslında.
Ancak gerçekçi olmak lazım: Soslkjaer taktiksel bir deha kabul edilmez, esasen Manchester’da da bu işleri daha çok yardımcısı McKenna’nın yaptığı söyleniyordu. Buraya da benzeri bir yardımcıyla, Moe ile geldi. Solskjaer âlâ futbolcudur, yeterli karakterdir.
İnsan idaresidir, kalp kazanmaktır sırrı. Pekala bu özellikler, Beşiktaş’ın yazgısını değiştirmeye kâfi mi? Bence hiç kolay değil işi.
Bence dün akşam Tüpraş Stadı’nda Beşiktaş’ın teknik adamlık için hedefleyebileceği iki başarılı hoca vardı: Biri Vincenzo Montella, biri de Thomas Reis’tı.
Tabii ki ikisinin de hala faal vazifeleri olduğunun farkındayım. Fakat bilemiyorum, Manchester United’ın Sporting Lizbon’a Ruben Amorim için 11 milyon Euro bonservis ödemesi üzere bir formül deneyebilir miydi Beşiktaş Reis için?
Samsunspor dün yeterli bir gününde değildi fakat Thomas Reis dönem genelinde tam bir büyük ekip hocası performansı sergiledi bence.
