Facebook Kim İcat Etti?

Sosyal medya devi Facebook'un arkasındaki zihin, günümüzün dijital dünyasında bir fenomen haline geldi. Peki, bu devasa platformu kim icat etti? Mark Zuckerberg'in genç bir üniversite öğrencisiyken bu fikri nasıl geliştirdiğini anlamak ilginç bir hikaye sunuyor.

Mark Zuckerberg: Facebook'un Vizyoner Arkasında Kim Var?

Mark Zuckerberg, 2004 yılında Harvard Üniversitesi'nde okurken, bir öğrenci olarak, sosyal etkileşimleri dijital bir platforma taşıma vizyonunu gerçekleştirdi. İlk olarak, sadece Harvard öğrencileri arasında kullanılan "Facemash" adlı bir siteyle başladı. Bu site, kullanıcıların fotoğraflarını karşılaştırmasına olanak tanıyordu ve kısa sürede büyük ilgi gördü.

Facebook'un Doğuşu: Bir Fenomenin Başlangıcı

Facemash'ın başarısının ardından, Zuckerberg ve ortakları Eduardo Saverin, Andrew McCollum, Dustin Moskovitz ve Chris Hughes, 2004 Şubat'ında Facebook'u kurdu. Başlangıçta sadece Harvard öğrencileri için açık olan platform, hızla diğer üniversitelere ve ardından dünya geneline yayıldı. İlk yıllarda, Facebook'un kullanıcı tabanı hızla büyüdü ve sosyal medya dünyasında devrim yarattı.

Sosyal Bağlantıların Gücü: Facebook'un Yükselişi

Facebook'un yükselişi, insanların internet üzerinden bağlantı kurma ve paylaşma biçimini köklü bir şekilde değiştirdi. Kullanıcılar, profillerini oluşturarak, arkadaşlarıyla bağlantı kurarak, içerik paylaşarak ve etkileşimde bulunarak dijital kimliklerini inşa etmeye başladılar. Bu, bireylerin sanal topluluklarda yer almasını ve kendilerini ifade etmesini sağladı.

Dijital Dönüşüm: Facebook'un Toplumsal Etkisi

Facebook'un yaratılmasıyla birlikte, iletişim ve toplumsal etkileşim biçimlerinde devrim yaşandı. İnsanlar artık dünya çapında bağlantılar kurabiliyor, etkileşimde bulunabiliyor ve fikirlerini geniş bir kitleyle paylaşabiliyorlardı. Bu durum, sosyal, kültürel ve politik alanlarda da büyük değişimlere yol açtı.

Bugün, Facebook dünyanın en büyük sosyal medya platformlarından biri olarak varlığını sürdürmektedir. Mark Zuckerberg'in vizyonu, insanların dijital dünyada daha bağlantılı ve bilgili olmalarını sağladı. Facebook'un geleceği, teknolojik gelişmeler ve toplumsal ihtiyaçlara göre şekillenmeye devam edecek.

Sosyal Medyanın Öncüsü: Facebook’un İlginç Köken Hikayesi

Sosyal medya devi Facebook, günümüzün en güçlü teknoloji şirketlerinden biri olarak kabul edilir. Ancak, bu devasa platformun ortaya çıkışı, oldukça mütevazı bir üniversite odasında, birkaç genç girişimcinin merakıyla başladı. İşte Facebook'un ilginç köken hikayesi ve nasıl dünyanın en büyük sosyal ağlarından biri haline geldiği.

Facebook'un temelleri, Harvard Üniversitesi'nin halka açık olmayan yurdu odalarından birinde atıldı. Mark Zuckerberg, Eduardo Saverin, Andrew McCollum, Dustin Moskovitz ve Chris Hughes gibi Harvard öğrencileri, 2004 yılında "TheFacebook" adıyla başlayan bir proje üzerinde çalışmaya başladılar. Amacı basitti: öğrencilerin üniversite içinde birbirleriyle bağlantı kurmasını sağlayacak bir dijital platform oluşturmak.

Facebook'un erken günlerinde, sadece Harvard öğrencileri arasında kullanılabilirdi ve sadece öğrenci e-posta adresleriyle erişilebilirdi. Ancak, platformun sunduğu kolay kullanım ve bağlantı imkanı hızla diğer üniversitelerdeki öğrenciler arasında da popülerlik kazanmaya başladı. Bu hızlı büyüme, Facebook'un kurucularını, platformlarını daha geniş bir kitleye açma fikrine yönlendirdi.

2006 yılında Facebook, herkesin kayıt olabileceği bir platforma dönüştü. İlk yıllarında sadece bir sosyal ağ olmanın ötesine geçerek, kullanıcılarına fotoğraf paylaşımı, etkinlik duyuruları ve kişisel blog yazıları gibi yeni özellikler sunmaya başladı. Bu yenilikler, Facebook'un kullanıcı tabanının patlayıcı şekilde büyümesine ve dünya genelindeki etkisinin artmasına olanak tanıdı.

Facebook'un yükselişi, sosyal medyanın toplumlar üzerindeki derin etkilerini de beraberinde getirdi. İnsanlar artık sadece arkadaşlarıyla bağlantı kurmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya genelindeki haberleri takip ediyor, topluluklarla etkileşimde bulunuyor ve hatta küresel ticaret için platformu kullanıyordu. Facebook, sosyal dönüşümün en güçlü araçlarından biri haline geldi.

Bugün, Facebook, Instagram ve WhatsApp gibi platformlarla geniş bir dijital ekosisteme dönüşmüş durumda. Zuckerberg'in liderliğindeki şirket, sürekli olarak yeni teknolojiler ve kullanıcı deneyimi geliştirmeye odaklanarak, sosyal medya dünyasında öncü konumunu koruyor.

OKU:  Çok Sakız Çiğnersek Ne Olur?

Facebook'un hikayesi, sadece bir teknoloji başarısı değil, aynı zamanda insan merakı, girişimcilik ve küresel iletişimin gücünü de simgeliyor. Her ne kadar başlangıçta bir üniversite projesi olarak başlamış olsa da, Facebook'un ilginç köken hikayesi, teknolojinin insan hayatına ve toplumlara nasıl derin etkiler yapabileceğinin de bir kanıtıdır.

Dijital Devrimin Başlangıcı: Facebook’un Doğuşu ve Gelişimi

Dijital çağın önemli kilometre taşlarından biri olarak kabul edilen Facebook, sosyal medya platformlarının bugünkü evriminde kritik bir rol oynadı. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte, insanların bağlantı kurma ve bilgi alışverişi yöntemleri de köklü bir değişime uğradı. İşte bu dönüşüm sürecinde Facebook'un doğuşu ve gelişimi, dijital iletişim ve topluluk oluşturma paradigmalarını yeniden tanımladı.

Facebook'un 2004 yılında Mark Zuckerberg, Eduardo Saverin, Andrew McCollum, Dustin Moskovitz ve Chris Hughes tarafından Harvard Üniversitesi'nde kurulmasıyla birlikte dijital dünya, sosyal ağlar aracılığıyla insanların bir araya gelme şeklinde köklü bir değişiklik yaşadı. Bu platform, öncelikle üniversite öğrencilerinin sosyal bağlantılar kurmasına olanak tanıyan bir araç olarak başladı ancak kısa sürede dünya çapında milyonlarca kullanıcıyı bir araya getiren dev bir topluluğa dönüştü.

Facebook'un hızlı bir şekilde büyümesi ve küresel etki alanını genişletmesi, dijital iletişimin ve kişisel etkileşimlerin dinamiklerini değiştirdi. Kullanıcıların profiller oluşturması, fotoğraf ve video paylaşması, mesajlaşması ve etkinliklere katılması gibi özellikler, insanların dijital kimliklerini oluşturmalarına ve bu kimlikler üzerinden topluluklarla etkileşimde bulunmalarına olanak sağladı. Bu süreç, kullanıcıların internet üzerindeki varlıklarını güçlendirdi ve kişisel deneyimleri dijital platformlarda daha zengin hale getirdi.

Facebook'un işletmelere sunduğu reklam ve pazarlama çözümleri, dijital pazarlama stratejilerini dönüştürdü. Hedeflenen reklam kampanyaları, demografik bilgiler ve kullanıcı davranışlarına dayalı segmentasyon özellikleriyle şirketlere benzersiz bir pazarlama potansiyeli sağladı. Bu da işletmelerin kitlelere doğrudan ulaşmasını ve marka bilinirliğini artırmasını sağladı.

Facebook'un hızlı büyümesi ve sürekli olarak yenilikçi özellikler eklemesi, dijital çağın dönüşümünü simgeliyor. Platform, zaman içinde mobil kullanım, canlı yayınlar, gruplar ve etkinlikler gibi yeni özellikler geliştirerek kullanıcı deneyimini sürekli olarak iyileştirdi. Bu süreç, dijital toplulukların ve etkileşimlerin gelecekte nasıl şekillenebileceğine dair önemli ipuçları veriyor.

Facebook'un doğuşu ve gelişimi, dijital devrimin başlangıcını ve sosyal medyanın gücünü gözler önüne seriyor. Platformun evrimi, internet üzerindeki etkileşimlerimizi derinlemesine değiştirdi ve insanların dijital dünyada nasıl bir araya geldiğini, paylaştığını ve etkileşimde bulunduğunu tamamen yeniden tanımladı.

Mark Zuckerberg: Facebook’u Nasıl Kurdu ve Büyüttü?

Bugün sosyal medyanın zirvesinde yer alan Facebook, milyonlarca insanın günlük hayatında önemli bir rol oynuyor. Ancak her başarı hikayesinin bir başlangıcı vardır ve bu hikaye, genç bir yazılım geliştiricisi olan Mark Zuckerberg'in garajında başladı.

Zuckerberg, Harvard Üniversitesi'nde öğrenciyken, sosyal etkileşimlerin internet üzerinden nasıl daha etkili bir şekilde gerçekleştirilebileceği konusunu düşünmeye başladı. İşte bu düşünceler, onun Facebook'u kurmasının temelini oluşturdu. İnsanların bağlantı kurabileceği, bilgi paylaşabileceği bir platform yaratma vizyonuyla yola çıktı.

2004 yılında Zuckerberg, Eduardo Saverin, Andrew McCollum, Dustin Moskovitz ve Chris Hughes ile birlikte Facebook'u kurdu. İlk olarak sadece Harvard öğrencileri için tasarlanan bu platform, kısa sürede diğer üniversitelere ve ardından tüm dünyaya yayıldı. Kullanıcıların profiller oluşturabileceği, fotoğraf ve mesaj paylaşabileceği bir ağ olarak başladı ve hızla popülerlik kazandı.

Facebook'un başlangıçtaki hedefi sadece bir sosyal ağ olmaktan çok daha fazlasıydı. Zuckerberg ve ekibi sürekli olarak platformu geliştirdiler, yeni özellikler eklediler ve kullanıcı deneyimini iyileştirdiler. Reklam modelleri, etkileşim analizleri ve kişisel veri koruma politikaları gibi unsurları sürekli olarak optimize ettiler. Bu sayede Facebook, sadece sosyal medya platformları arasında değil, aynı zamanda bir teknoloji devi olarak da yer edindi.

Bugün Facebook, milyarlarca kullanıcıya erişen bir platform haline geldi ve bu kullanıcılar her gün milyonlarca saatini Facebook üzerinde geçiriyor. Zuckerberg'in başarı öyküsü, sadece bir fikrin gerçeğe dönüşmesini değil, aynı zamanda teknolojinin insanlar arasındaki bağlantıları nasıl dönüştürebileceğini de gösteriyor. Onun vizyonu ve kararlılığı, Facebook'u sadece bir sosyal medya devi haline getirmekle kalmadı, aynı zamanda teknoloji dünyasının en etkili liderlerinden biri haline getirdi.

Mark Zuckerberg'in hikayesi, sadece bir başarı öyküsü değil, aynı zamanda teknolojinin insanlar arasındaki iletişimi nasıl köklü bir şekilde değiştirebileceğinin de bir kanıtıdır. Facebook'un kuruluşundan büyümesine ve dünya çapında bir etki yaratmasına kadar geçen süreç, yenilikçiliğin ve kararlılığın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

OKU:  The Walking Dead 10 Sezon Ne Zaman Çıkıyor?

Facebook’un Arkasındaki Deha: Mark Zuckerberg’in Sıra Dışı Başarı Hikayesi

İnternette dolaşan hikayeler arasında, Mark Zuckerberg'in Facebook'u nasıl yarattığı ve bu sosyal medya devinin nasıl bir fenomen haline geldiği daima büyük bir ilgi uyandırmıştır. İşte size, bu dijital dehanın sıra dışı başarı hikayesi.

Mark Zuckerberg'in hikayesi, genç bir üniversite öğrencisinin basit bir web sitesinden nasıl dünya çapında bir fenomene dönüştüğüne dair şaşırtıcı bir örnektir. Harvard Üniversitesi'nde öğrenim gördüğü dönemde, Zuckerberg, sadece birkaç satırlık kodla başlayan bir sosyal ağ projesi üzerinde çalışmaya başladı. İşte bu proje, Facebook'un temelini oluşturacaktı.

Zuckerberg'in özgün fikri, insanların birbirleriyle bağlantı kurmasını sağlayan, üniversite öğrencileri arasında yayılan bir ağ oluşturmaktı. İlk olarak sadece Harvard'daki öğrenciler için tasarlanan bu platform, kısa sürede diğer üniversitelerle genişleyerek öğrenci toplulukları arasında iletişimi köklü bir şekilde değiştirdi.

Facebook'un yükselişi, Zuckerberg'in vizyoner liderliği ve teknolojiye olan sınırsız tutkusu sayesinde oldu. O, kullanıcı deneyimini sürekli iyileştirmek ve platformu daha da erişilebilir kılmak için sürekli olarak yenilikçi özellikler ekledi. Bu sayede Facebook, milyonlarca insanın günlük hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Ancak, Facebook'un yükselişi her zaman pürüzsüz olmadı. Platformun başarısız olma riskleri ve hukuki zorluklarla karşı karşıya kaldığı zamanlar oldu. Zuckerberg, bu zorlukları aşmak için cesur kararlar aldı ve Facebook'u dünya genelinde bir fenomen haline getiren stratejik hamleler yaptı.

Bugün, Facebook sadece bir sosyal medya platformu değil, aynı zamanda Instagram, WhatsApp gibi devasa dijital ekosistemlerin sahibi olan Meta Platforms'un bir parçası haline geldi. Zuckerberg'in liderliği altında, şirket teknolojinin sınırlarını zorlamaya devam ediyor ve dijital dünyada dönüşümü ileri taşıyor.

Mark Zuckerberg'in hikayesi, genç bir bilgisayar programcısının kendi dünyasında yarattığı devrimin ve bu devrimin nasıl bir küresel etki yarattığının ilham verici bir örneğidir. Onun sıra dışı başarı hikayesi, yenilikçiliğin ve kararlılığın ne kadar güçlü birer itici güç olabileceğini bizlere hatırlatıyor.

Sosyal Ağların Lideri: Facebook’un Dünya Çapındaki Etkileri

Sosyal medya denilince akla gelen ilk platformlardan biri olan Facebook, internet dünyasının en büyük devlerinden biridir. 2004 yılında kurulan ve o günden beri milyarlarca insanın hayatına dokunan bu platform, sadece bireyler arasında iletişimi kolaylaştırmakla kalmamış, aynı zamanda küresel çapta devasa bir etki yaratmıştır.

Facebook'un en büyük güçlerinden biri, insanların dünyanın her yerinden arkadaşlarıyla, aileleriyle ve iş arkadaşlarıyla bağlantı kurmasını sağlamasıdır. Platform, kullanıcıların anlık olarak güncellemeler paylaşmalarını, fotoğraflarını ve videolarını paylaşmalarını mümkün kılarak, fiziksel mesafeleri aşan güçlü bir iletişim ağı oluşturur. Bu sayede, eski arkadaşlar yeniden bir araya gelirken, yeni ilişkiler ve iş fırsatları da doğabilir.

Facebook aynı zamanda iş dünyası için de kritik bir rol oynar. İşletmeler, Facebook sayfaları aracılığıyla ürünlerini ve hizmetlerini tanıtabilir, potansiyel müşterilere ulaşabilir ve hedef kitlelerini genişletebilirler. Reklam seçenekleri sayesinde, küçük işletmeler büyük kitlelere erişebilirken, büyük şirketler marka bilinirliğini artırabilir ve satışlarını artırabilir.

Ancak Facebook'un etkileri sadece ticari değil, aynı zamanda toplumsal ve politik düzeyde de derindir. Platform, toplumsal hareketlerin organizasyonunda ve bilgi yayılımında önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Arap Baharı gibi olaylar, Facebook ve benzeri sosyal medya platformları üzerinden örgütlenmiş ve dünya çapında yankı bulmuştur. Politik kampanyalar da bu platformlar üzerinden yürütülerek, seçim sonuçlarına etki edebilmiştir.

Ancak Facebook'un büyümesi ve etkisi, beraberinde çeşitli eleştirilere de yol açmıştır. Özellikle veri gizliliği ve kullanıcı bilgilerinin güvenliği konularında yaşanan skandallar, platformun eleştirilmesine neden olmuş ve düzenleyici kurumların dikkatini çekmiştir. Bu sorunlar, platformun geleceği ve kullanıcı güvenliği açısından önemli bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir.

Facebook, günümüzde hala milyarlarca aktif kullanıcıya sahip olarak sosyal medya dünyasının lideri konumundadır. Platformun sunduğu iletişim olanakları ve ticari fırsatlar, küresel düzeydeki etkisini sürekli olarak artırmaktadır. Ancak bu büyümenin beraberinde getirdiği sorumluluklar ve eleştiriler de platformun gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır.

Facebook’un Yükselişi: Sosyal Medyanın Dönüşümüne Öncülük Eden Platform

Sosyal medya dünyasında herkesin dilinde, her cep telefonunda olan bir isim var: Facebook. İşte size bu platformun nasıl büyük bir dönüşüm başlattığını ve sosyal medya deneyimini nasıl değiştirdiğini anlatan bir derleme.

OKU:  Asal Sayılar Nedir Örnek?

Facebook'un ortaya çıkışıyla birlikte internetin yepyeni bir yüzü doğdu. Mark Zuckerberg'in Harvard Üniversitesi'nde başlayan bu girişimi, küresel bir fenomene dönüşerek milyonlarca insanın hayatını değiştirdi. İlk başta sadece birkaç üniversite öğrencisi arasında kullanılan bu platform, kısa sürede dünya geneline yayıldı ve insanların sosyal hayatını, iletişim biçimini derinden etkiledi.

Facebook, insanların bağlantı kurma biçimini kökten değiştirdi. Eskiden sadece yüz yüze ya da telefonla iletişim kurulan arkadaşlarınızla artık dünyanın öbür ucundaki bir kişiyle bile anında iletişim kurabilirsiniz. Fotoğraf ve video paylaşımlarıyla kişisel anılarınızı dostlarınızla paylaşmanın yanı sıra, gruplar aracılığıyla benzer ilgi alanlarına sahip insanlarla bir araya gelme imkanı sunar.

Facebook sadece sosyal etkileşimde bir devrim yapmakla kalmadı, aynı zamanda iş dünyasına da önemli katkılarda bulundu. İşletmeler için reklamcılık ve pazarlama stratejilerini tamamen değiştiren bu platform, hedef kitleye doğrudan ulaşım imkanı sunarak geleneksel reklam yöntemlerini geride bıraktı. Küçük işletmelerden büyük markalara kadar herkes, Facebook'un reklam araçlarıyla kitlelere erişim sağlayabilir ve ürünlerini tanıtabilir.

Ancak Facebook'un yükselişiyle birlikte ortaya çıkan bazı sorunlar da oldu. Özellikle veri gizliliği ve güvenlik konuları, kullanıcıların endişe duyduğu başlıca konular arasında yer aldı. Platform, bu konuları ele alarak kullanıcı bilgilerinin korunması ve güvenliğin sağlanması adına çeşitli adımlar attı ve kullanıcılarını bilgilendirmeye yönelik politikalar geliştirdi.

Facebook, sosyal medyanın gelişiminde ve dönüşümünde önemli bir rol oynadı. Başlangıçta sadece bir sosyal ağ olarak ortaya çıksa da zaman içinde bir iletişim ve iş platformuna dönüştü. Bu platformun yükselişi, dijital dünyanın nasıl şekillendiğini ve insanların nasıl iletişim kurduğunu kökten değiştirdi.

Facebook’un Başarı Sırları: Kullanıcıları Neden Bu Kadar Çekiyor?

Sosyal medya dünyasının belki de en önde gelen ismi olan Facebook, kullanıcılarını nasıl bu kadar etkileyici bir şekilde cezbetmeyi başarıyor? Şimdi birlikte bu sorunun cevabını arayalım.

Facebook'un büyüleyici özelliği, kullanıcıların kişisel bağlantılarını güçlendirmesidir. Arkadaşlarınız, aileniz ve hatta uzak tanıdıklarınızla bağlantıda kalmak artık çok kolay. Yeni fotoğraflar, güncel durumlar ve hatta anlık mesajlarla birlikte, insanlar birbirlerinin hayatlarına gerçek zamanlı olarak bağlı kalabiliyorlar. Bu platform, ilişkilerin sürdürülmesi ve güçlenmesi için güçlü bir araç haline gelmiştir.

Facebook, kullanıcılarına geniş bir içerik yelpazesi sunar. Video paylaşımları, canlı yayınlar, fotoğraflar, makaleler ve etkinlik duyuruları gibi çeşitli içerik formatlarıyla her zevke hitap eder. Ayrıca, sürekli olarak yenilenen algoritmalarıyla, kullanıcıların ilgi alanlarına göre özelleştirilmiş içerikleri önlerine getirir. Bu da kullanıcıların sürekli olarak platformda kalmasını ve etkileşimde bulunmasını sağlar.

Facebook'un kullanıcı dostu arayüzü, her yaştan insanın kolaylıkla kullanabilmesini sağlar. Bildirimler, gruplar, sayfalar ve olaylar gibi özellikler, kullanıcıların platform içinde etkileşimlerini artırır. Ayrıca, Facebook'un diğer uygulamalar ve hizmetlerle entegrasyonu da kullanıcı deneyimini zenginleştirir. Instagram, WhatsApp gibi platformlarla entegre çalışan Facebook, kullanıcıların farklı platformlar arasında kolayca geçiş yapmasına olanak tanır.

Facebook'un başarısının ardında yatan bir diğer önemli unsur da reklam ve gelir modelidir. Kişiselleştirilmiş reklamlar, işletmeler için doğru hedef kitlelere ulaşma imkanı sunar. Bu da hem kullanıcıların ilgi alanlarına uygun içerikler görmelerini sağlar hem de platformun gelir elde etmesine yardımcı olur. Facebook'un reklam algoritmaları, reklamverenlerin bütçelerini etkili bir şekilde yönetmelerine olanak tanırken, kullanıcı deneyimini de olumsuz etkilemeden reklam gösterimlerini optimize eder.

Facebook'un başarı sırları, kullanıcıların kişisel bağlantılarını güçlendirmesi, zengin içerik çeşitliliği, kolay kullanım ve etkili reklam modelleri üzerine kurulu. Bu faktörler bir araya geldiğinde, Facebook milyarlarca insanın günlük yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Sıkça Sorulan Sorular

Facebook’un İlk Adı Nedir ve Nasıl Değişti?

Facebook’un ilk adı ‘Facemash’ idi. Facemash daha sonra ‘Thefacebook’ olarak değiştirildi ve son olarak ‘Facebook’ olarak kısaltıldı.

Facebook’un Kurucusu Kimdir ve Hikayesi Nedir?

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’dir. Harvard Üniversitesi’nde öğrenciyken, 2004 yılında arkadaşlarıyla birlikte Facebook’u kurdu. Zuckerberg, platformu dünyanın en büyük sosyal medya ağı haline getirdi.

Facebook’u Kim İcat Etti ve Ne Zaman?

Facebook’u Mark Zuckerberg ve arkadaşları Harvard Üniversitesi’nde 2004 yılında icat etti. İlk olarak sadece öğrenciler arasında kullanılan platform, kısa sürede dünya çapında popüler hale geldi.

Facebook’un İcat Ediliş Amacı Nedir?

Facebook’un icat ediliş amacı, insanların birbirleriyle iletişim kurmasını kolaylaştırmak ve sosyal bağlarını güçlendirmektir. Platform, kullanıcıların arkadaşlarıyla bilgi ve içerik paylaşmasını sağlayarak dünya çapında bir sosyal ağ oluşturmayı hedefler.

Facebook’un İsim Kaynağı Nedir?

Facebook’un İsim Kaynağı Nedir? Facebook’un isim kaynağı, kurucu Mark Zuckerberg’in öğrenci yıllarında üniversitede dağıttığı ‘face book’ adlı öğrenci fotoğraf albümü kitabından gelir. Bu kitap, öğrencilerin tanıtımı için kullanılan bir tür sosyal katalogdu.


onwin onwin güncel giriş