Soğuk hava kalp krizini tetikliyor! Sabah saatleri daha riskli, çünkü…
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Aytek Şimşek, ayrıyeten kış aylarında soğuyan havanın da kalp krizi riskini artırdığına dikkat çekerek, “Bunun nedeni ise soğuk havalarda bedenin sıcaklığını korumak için damarları daraltması ve bu durumun kan basıncını artırarak kalbin daha fazla çalışmasına neden olmasıdır. Bilhassa kalp hastalığı olan bireylerde bu ek yük kalp krizine yol açabilmektedir. Ayrıyeten kış aylarında azalan fizikî aktiviteler ve beslenme değişiklikleri de risk faktörlerini artırmaktadır” dedi.
Soğuk havada risk 3 kat artıyor
Kış aylarında kalp krizinin 3 kat daha fazla görüldüğüne işaret eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Aytek Şimşek, kalp sıhhatini korumak için alınması gereken tedbirleri ise şöyle özetledi: Günde en az 3-5 porsiyon mevsimine uygun zerzevat ile meyve tüketmek, kaliteli ve kâfi mühlet uyumak, beden ısısının daha düzgün korunması için tek bir kalın kıyafet yerine ince ve kat kat giyinmek ehemmiyet taşımaktadır.
En sık sabah saatlerinde yaşanıyor
Kalp sıhhati için kış aylarında da sporu aksatmamak büyük bir değere sahip. Lakin soğuk havalarda sabahları ağır spor yapmaktan kaçınmak gerekiyor. Çünkü, yapılan araştırmalara nazaran, kalp krizi en sık sabah saatlerinde yaşanıyor. Bunun sebebi ise sabahları 09:00’a kadar olan süreçte bedenin gerilim hormonu (kortizol) düzeyinin yükselmesi ve kan basıncının artması. Sabah saatlerinde kanın pıhtılaşma eğilimi de daha yüksek olduğu için damar tıkanıklıkları daha kolay gelişebiliyor.
Bu nedenle bilhassa risk kümesinde olan bireylerin sabah saatlerinde çok fizikî efor sarf etmemeleri gerekiyor. Örneğin, bilhassa sabah saatlerinde ağır tempolu yürüyüş, kas güçlendirme antrenmanları ve bisiklet sürmek üzere ağır efor gerektiren hareketlerden kaçınmak gerekmektedir. Spor mümkünse öğlenden sonra yapılmalıdır. Sabah saatleri dışında vakit yoksa, hafif tempolu yürüyüşler yahut gevşeme idmanları tercih edilmelidir.
Risk faktörlerine dikkat!
Kalp krizi, kalbi besleyen koroner damarların ani tıkanması sonucu kalp kasına kâfi oksijen gitmemesiyle oluşan önemli bir durum. Tıkanıklık çoklukla ateroskleroz (damar sertliği) sonucu gelişen pıhtılar nedeniyle meydana geliyor. Kalp kası gereğince oksijen alamadığında hücreler ölmeye başlıyor ve önemli kalp hasarı oluşabiliyor.
Erken müdahale edilmezse kalp krizi hastanın kaybıyla sonuçlanabiliyor. Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, sigara kullanımı, diyabet, obezite ve hareketsiz hayat biçimi bu tıkanıklığa yol açan değerli risk faktörleri ortasında yer almaktadır. Sıhhatsiz beslenme, gerilim ve genetik yatkınlık da kalp krizi riskini artıran öteki etkenlerden. Bu faktörlerin bir ortaya gelmeleri damarları vakitle tıkayarak kalp krizine neden olabilmektedir.
Kalp krizi görülme yaşı 30’a indi
Kalp krizi evvelce ileri yaştaki şahıslarda görülürken, son yıllarda 30’lu genç yaştaki şahıslarda de daha sık görülmeye başlandı. Çağdaş hayatın getirdiği hareketsiz ömür üslubu, sıhhatsiz beslenme alışkanlıkları, sigara ile alkol tüketimi, obezite ve gerilim, kalp krizinin genç yaş kümelerinde yaygınlaşmasının en önemli nedenlerini oluşturuyor. Ayrıyeten, diyabet ve hipertansiyon üzere hastalıkların son yıllarda gençlerde daha fazla görülmesinin de bu artışa katkıda bulunuyor. Genç yaşta kalp krizi riski olan bireylerin sistemli sıhhat denetimleri yaptırmaları yaşamsal ehemmiyet taşıyor.
Bu belirtilerde vakit kaybetmeyin
Kalp krizinde erken teşhis ile tedavi hayat kurtarabiliyor ve kalp dokusunun korunmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle 20 dakikadan uzun süren göğüs ağrısı, nefes darlığı ile çene, boyun, sırt yahut kola yayılan ağrı, mide bulantısı, baş dönmesi ve soğuk terleme üzere problemler yaşandığında vakit kaybetmeden acil servise başvurulmalıdır.
Kalp krizinde birinci 2 saat çok önemli
Kalp krizinde ‘altın saatler’ olarak isimlendirilen birinci iki saat içinde yapılan müdahaleler hastanın hayatta kalma talihini kıymetli ölçüde artırıyor. Erken müdahale sayesinde damar tıkanıklığı açılabilir ve kalp kasına giden kan akışı tekrar sağlanabilir. Birinci saatlerde yapılan tedavi, kalp kası hasarını en aza indirerek hastanın vefat riskini azaltır ve takip eden yıllarda ömür kalitesini müdafaasına yardımcı olabilir. Sağlıklı ve istikrarlı beslenmek, nizamlı idman yapmak ve sigaradan uzak durmak kalp krizi riskini kıymetli ölçüde azaltıyor.
