Ahu Yağtu: Bu sektörde kadına zulüm var

AHU Yağtu, Alem mecmuasının yeni sayısına röportaj verdi. Yağtu, Demi Moore’un başrol oynadığı, gençleşmek ismine gizemli bir usule başvuran bir oyuncunun öyküsünü bahis alan “Substance” sineması üzerinden bayanlara yönelik hoşluk baskısını eleştirdi:

“Televizyon ve sinema bölümünde bayanlar üzerinde genel bir baskı olduğuna ben de inanıyorum. Genelde estetik telaşların öne çıktığı bu baskıda birden fazla noktada zulmediliyor bayanlara. Bayanların her daim genç, bakımlı ve aşikâr bir vücutta görünmesi gerektiğine dair süregelen kalıplaşmış bir algı oluşurken, erkekler için bu kalıplar yıkılabiliyor. Son derece hakkaniyetsiz bir durum.”

DÖNÜŞÜM SÜRECİNDEYİM

Bir yıllık ortanın akabinde yeni bir dizi için setlere dönen ünlü oyuncu, “Şu sıralar nasıl bir devirde, nasıl bir ruh hali içindesiniz?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Bir yıllık bir moladan sonra tekrar çalışmaya başladığım için çok memnunum. İnsan çalışmaya alışkın olunca durduğunda bir şey üretmiyormuş üzere hissedebiliyor. O vakit da hobilere daha fazla vakit ayırabiliyorsunuz ve bu da ruhu besliyor. Etrafımdaki pek çok beşerde olduğu üzere ben de bir değişim, dönüşüm süreci içindeyim. Bu şuurlu bir seçim olduğunda o periyodu daha sağlıklı geçiriyorsunuz; maruz kalmadan, eleyerek ve karar vererek. İstikrarda kalmaya itina gösterdiğim, duruşumu net bir halde tabir edebildiğim bir dönemdeyim. Kendime itiraflarımı sakınmadan, yüzleşerek ve kabul ederek yaşıyorum bu süreci.”

Kemal kimseye benzemiyor

Eski eşi Cem Yılmaz’la evliliğinden Kemal isminde bir oğlu bulunan Ahu Yağtu, “anne olmak” hakkında konuştu:

“Annelik fevkalade bir his, eşsiz bir kimlik. Bu talihi bana yaşattığı için Kemal’e müteşekkirim. Her vakit sorumluluk sahibi biriyimdir. Ancak anne olunca koruyup kollama, plan program yapma, süratli ve yanlışsız karar verme, süratli hareket etme hususlarında epeyce geliştiğimi gözlemliyorum. Oğlumun da bana katkısı çok büyük elbette, ondan sonsuz şey öğreniyorum. Her yaşı farklı bir tecrübe.”

Yağtu, “Kemal kime benziyor?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Kemal şahsına münhasır bir çocuk, kimselere benzemiyor. Sanatla hayli haşır neşir. Fotoğraf, müzik, dans, spor alanlarına ilgisi yüksek.”